Politik yozlaşma, kamu tercihi teorisi, anayasal iktisat, politik karar alma süreci, ekonomik anayasa,
Kamu kesimi, özellikle 1960’lı yıllardan sonra hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde, ekonomik ve sosyal sorunlardan dolayı sürekli genişlemiştir. Bu durum, aktif maliye ve kamu tercihi perspektifine yönelik politikaların sonucudur. Bu politikalardan dolayı çeşitli sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu sorunların en önemlilerinden bir tanesi aynı zamanda Türkiye’nin de en önemli sorunlarından biri olan politik yozlaşmadır.
Kamu Tercihi teorisine göre, ekonomik yapısı ne olursa olsun, ülkelerin kamu harcamalarıyla ilgili kararları üzerinde siyasal partiler, seçmenler, bürokrasi ve baskı grupları, etkili olmaktadır.
Politik karar alma sürecinde rol alan aktörler (siyasal partiler, seçmenler, bürokratlar, baskı grupları) kamusal kaynakların tahsisinde, kendi çıkarlarını öne çıkararak kamusal kaynaklardan yararlanmak istemektedirler. Kamusal kaynakların politik aktörlerce kullanımı, politik karar alma sürecinde belli yozlaşmaların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu yozlaşmalar, kamusal karar alma sürecini olumsuz yönde etkilemektedir.
Kamu tercihi Teorisinin amacı, ekonominin araç ve metodlarının politika bilimine uygulanmasıdır. Politik olayları ekonomist gözüyle değerlendiren Kamu Tercihi teorisi, metodolojik bireyselcilik, rasyonalite ve politik mübadele ilkelerinden yararlanmaktadır.
Anayasal İktisat ise, ekonomik ve siyasal sistemlerin yozlaşmasından kaynaklanan ekonomik sorunları çözmeyi amaçlamaktadır. Bu teori, ülkelerin temel iktisat politikalarının anayasada yer almasını öngörmektedir. Bu sayede bir taraftan bireylerin ekonomik hak ve özgürlükleri güvence altına alınacak, diğer taraftan da ülkenin iktisat politikaları popülizmden korunmuş olacaktır.
Bu yüksek lisans tezinde, politik yozlaşma olgusu Kamu Tercihi ve Anayasal İktisat teorisi açısından incelenmiştir.