Avrupa Birliği’nde Ticaret Politikası Araçları
Ticaret politikası araçları; Ticari Koruma Araçları (TDI) ve Ticari Engellerin Düzenlenmesi (TBR)’ni kapsar.
• Ticari Koruma Araçları (TDI): Bu araçlar, yabancı rekabetten hoşnut olmayan ülkeler tarafından ithal mallara, WTO prensiplerince uygulanabilir.
• Anti Dumping: Anti dumping, dumping çalışmalarını engellemek için kullanılır. Dumping Avrupa Birliği üyesi olmayan bir ülkenin mallarını birliğin pazarında üretim maliyetinden daha ucuza satmasıyla oluşur.
• Ters Sübvansiyon: Bu araçta resmi otoritelerce üreticiye sağlanan sübvansiyonlara karşı kullanılır. Bu sübvansiyonlar üretim maliyetinin düşmesine yardım ederken ticareti yozlaştırabilmektedir
• Koruyucu Araçlar: WTO üyesi bir ülke eğer yerel üreticisi ciddi olarak etkileniyorsa bir ürünün ithalatını geçici olarak sınırlayabilir.
• Ticari Engellerin Düzenlenmesi (TBR): Bu araçlar kullanılarak ticaretin önündeki engellerin kaldırılması amaçlanır. Bu araçlar:
• Açık piyasalar için koruma araçlarından daha iyidir.
• Avrupa Birliği dışındaki ülke pazarına girmelerini sınırlayan engeller olduğuna inanan şirketlere bu konudaki şikayetlerini Komisyon’a bildirmeleri için fırsatlar sunmaktadır.
• Uluslararası ticaret kuralları ihlal edildiğinde, olumsuz ticari engellerin ortaya çıkıp çıkmadığını değerlendirmek
• Komite’nin ticaret politikasında savunmadan çok atak için kullandığı araçlardır.
DAMPİNGLİ ÜRÜNLERE KARŞI KORUMA
* Avrupa Birliğinin kuruluş yıllarından beri anti-dampinge karşı koruma politikaları oluşturmuştur. Bu politikalar Birlik mallarını üreten sektörlere ciddi hasar veren dampingli ithalat mallarını hedeflemiştir. Damping ihracatçı üçüncü ülkelere haksız mukayeseli üstünlük vermiş ve bu Birlik endüstrilerinde olumsuz sonuçlar doğurmuştur.
* 1/1/1995 te Birlik dampinge karşı yeni kurallar koymuş ve kurallar 6/3/1996 da güncelleştirilmiştir.
* Bu son düzenleme Uruguay Turu sonrasında GATT’ın anlaşmaya vardığı kurallarıda içermektedir.Bu son düzenleme Birliğin damping şikayetlerini incelemesi ve sonuçlandırmasına da belirli zaman limitleri koymuş ve sürecin hızlanması sağlanmıştır.
* 1996 daki anti damping düzenlemesi aşağıdaki durumlar sağlandığı takdirde Birliğin koruma tedbirleri almasına izin verir.
1- 3.ülkeler Birliğe ihraç ettikleri malları kendi iç pazarlarındaki fiyattan aşağıda satarlarsa
2- İthal malların Birlik endüstrilerinin pazar paylarını kaybetmesini ,üretimi ,satışlarını veya verimliliğini Birlik endüstrilerine zarar verecek şekilde azaltması durumunda.
3- Damping araştırmasının maliyetinin tedbirlerin sağlayacağı faydadan az olması durumunda
* Avrupa komisyonu anti damping şikayetini değerlendirmek ve gerekli şartların oluşup oluşmadığına karar vermekle sorumludur. Komisyon ayrıca çelik ve kömürde alınacak önlemleri ve tedbirleri belirleyebilir. Diğer durumlarda bakanlar konseyi koruma tedbirlerini belirler.
* Birlik endüstrilerinden biri dampingli ithal mallarının kendi endüstrilerine zarar verdiğini düşündüğü takdirde Avrupa Komisyonuna direk veye ulusal hükümetleri aracılığı ile bir şikayet dilekçesi verebilir. Komisyon bundan sonra 45 gün içerisinde şikayete cevap vermek ve resmi bir inceleme için yeterli delil olup olmadığına karar vermekle yükümlüdür. Komisyon eğer söz konusu ürünle ilgili şikayetin o ürünle ilgili Birlik üretiminin %25’ini temsil etmediğine karar verirse başvuruyu reddeder. Komisyon anti dampingle ilgili araştırmasını 15 ayda bitirmekle yükümlüdür. Bu süreç içerisinde Birlik üreticileri ithalatçılar ve tüketiciler kendi görüşlerini belirtebilirler.
* Komisyon 9 ayı geçmemek üzere geçici tedbirler koyabilir. Bu tedbirler damping marjını geçmemelidir. Komisyon araştırmasını bitirdikten sonra Bakanlar Konseyi koruma tedbirleri alınıp alınmamasına karar verebilir. Koruma tedbirlerinin süresi 5 ayı geçemez.
* Eğer Birlik üreticileri süresi bittiğinde koruma tedbirlerinin kaldırılmasının yeniden dampinge sebep olacağını kanıtlar ise veya koruma tedbirlerinin zararın telafisi konusunda yeterli etkiyi göstermediğine karar verilir ise komisyon araştırmasını yeniden başlatabillir. Bu durumda Bakanlar Konseyi koruma tedbirlerinin seviyesini yeniden tartışabilir.
Süresi Dolan ECSC Anlaşması ile Kapsam Altına Alınan Ürünler
(kömür ve çelik)
* 23 Temmuz 2002’ye kadar ticari koruma araçlarına konu olan ürünlerde iki farklı kategori vardı, bunlar ECSC malları ve EC mallarıydı. Bu ayrılığın sebebi daha önce yapılan iki ayrı anlaşma idi, ECSC ve EC anlaşmaları. ECSC malları için anti-damping uygulamaları 2277/96/ECSC no’lu komisyon kararı ile yönetildi.
* ECSC Anlaşması 23 Temmuz 2002’de sona erdi. Bu tarihten sonra, eskiden ECSC Anlaşması’na dahil olan ürünler EC Anlaşması tarafından kapsanmaya başlandı. Dolayısıyla 23 Temmuz 2002’den beri eski ECSC malları temel anti-damping Konsey Düzenlemesi ile EC (Avrupa Konseyi) Anlaşması’nın 133. makalesinde 384/96. maddesinde benimsenerek uygun görülmüştür. Bu Konsey Düzenlemeleri tarafından anti-damping, anti-sübvansiyon ölçütleri, araştırmalar, şikayetler ve uygulamalar eski ECSC malları gibi görülerek yeni (EC) 963/2002 ve 1310/2002 maddelerinde masaya yatırılmıştır.
Anti-Sübvansiyon
Sübvanse Edilmiş İthalatlara Karşı Koruma
* Sübvansiyonlarda uluslar arası kurallar 1 Ocak 1995’de Uruguay Turunda pazarlıklı olacak telafi edici ölçütler olarak, DTÖ’ nün anlaşmasında güçlendirilmiştir. Daha sonra bu anlaşmanın hükümleri sübvanse edilmiş ithal ürünlere karşı koruma üzerine Avrupa Topluluğu Düzenlemeleri’nde ek olarak birleştirilmiştir.
* EC Düzenlemeleri sadece EC dışından gelen ithal mallarla ilgilidir.
* Bütün bu düzenlemeler ticareti dengeleme ile ilgilidir ve bu dengeleme amacıyla konulan kanunların yüklenmesinde üç şart aranır:
* Sübvansiyon spesifik olmalıdır: Mesela bir şirketi kastetmeli veya ihracat sübvansiyonu olmalı gibi…
* Toplum endüstrisine maddi hasar: İthal satışlar kısmına zarar verebilecek tehditler oluşturabilir. EC ülkelerinde market paylaşımında kayba sebep olabilir, fiyatlarda düşmelere ve üretim satış ve kârlar ile verimlilik üzerinde baskı yaratabilir.
* Toplumun menfaati: Toplum yararının adaletini bozucu etkiler yaratılmamalıdır.
* Anti-damping uygulaması ile Avrupa Komisyonu araştırma yapar ve geçici ölçütler koyar. Kesin ölçütler Bakanlar Konseyi tarafından konulur. Şikayet ve araştırma prosedürleri anti-damping uygulamasının yönetimi ile benzerlik gösterir.
* Ölçütler sadece, üretim için yardımcı anti-sübvansiyon düzenlemeleri altında alınabilir. Buna ihraç ürünleri, malların satışı ve nakli de dahildir. İhracata ülkenin hükümeti tarafından direkt bir katkı olmalıdır; vergi ayrıcalığı veya sübvanse edilmiş fiyatlarda belli mal ve hizmetlerin milli otorite tarafından şarta bağlanması. Bu aynı zamanda alıcı ülkeye de yarar sağlar; mesela piyasa değerinin altındaki krediler, veya finansal açığın-borcun-affedilmemesi, sosyal güvenlik yükümlülükleri bunlara örnek teşkil etmektedir. Sübvansiyon spesifik olmalıdır. Bazı sübvansiyon çeşitleri bu ölçütlere konu olmaz; araştırma faaliyetlerinde belirli yardımlar, dezavantajlı bölgelerde yapılan sübvansiyonlar, veya firmalara yeni çevresel kurallara uymaları için yapılan yardımların sübvansiyonları spesifik olsa bile buralarda bu ölçütler konulamaz. Bütün bu görevlerin yüklenilmesi ve bunların seviyesi anti-damping uygulamaları ile hep benzerlik gösterir.
Korumalar
* WTO üyesi bir ülke eğer yerel üreticisi ciddi olarak etkileniyorsa bir ürünün ithalatını geçici olarak sınırlayabilir.
* Serbest ithalat, birliğin genel ithalat rejiminin bir kuralıdır. Bu kural AB Heyeti’nin 94 yılındaki; DTÖ ‘ye üye olan ülkeler için 3285/94 sayılı, DTÖ ‘ye üye olmayan ülkeler için 519/94 sayılı yönetmeliğinde yayınlanmıştır.
• 519/94 sayılı konsey yönetmeliği; bazı üçüncü ülkeler kaynaklı ithalata ilişkin ortak kuralları belirleyen konsey yönetmeliğidir.
Bununla birlikte, bu genel kurala ilişkin üç istisna vardır:
* Birlik endüstrisine ciddi hasarlar verecek; tehditlere yol açacak ithalattaki miktar artışlarına uygulanabilecek koruma ölçütleri birlik tarafından desteklenir. Üye devletlerin isteği üzerine, hangi hallerde hangi ölçütlerin uygulanacağı ile ilgili bir araştırma başlatıldı. Ancak endüstriler direkt olarak bu ölçütleri kendileri belirleyemez. Bu koruma ölçütleri DTÖ Anlaşması’na uymak zorundadır.
* Ayakkabı, sofra takımı(çatal bıçak kaşık vs.), seramikle ilgili ithalata konan kotalara Çin sebep olmaktadır. Bu kotalar 94 yılındaki 519/94 sayılı konsey yönetmeliğinde düzenlenmiştir.
* Gözetim, ithalat kısıtlayıcı bir ölçüt olmamakla birlikte otomatik ithalat lisans sistemidir. Günümüzdeki genel ithal rejimi altındaki gözetim ölçütleri çelik ürünleri ile alakalıdır. DTÖ ‘ye baktığımızda; gözetim ölçütlerinden DTÖ Anlaşması ithal lisans prosedürlerinde bahsedilmiştir.
Ticaret Engelleri Düzenlemesi
Ticaret ve sermaye akımlarındaki hızlı gelişme bağlamında,mal ve hizmetlerdeki küreselleşme ve artan rekabet,sadece Avrupa pazarının korunmasını değil,üçüncü ülke pazarlarına açılımı da hedefleyen yeni ticaret politikası araçlarına ihtiyaç olduğunu gösterdi.Bu nedenle,Avrupa Konseyi Aralık 1994’te(Konsey Düzenlemesi N3286/94) 1 Ocak 1995’te yürürlükte olacak Ticaret engelleri Düzenlemesini kabul etti.
TED’in Kapsamı
TED,topluluk teşebbüslerine ve sanayisine,uluslararası ticaret kurallarının ihlali sonucunda aleyhte etki yaratan durumlarda komisyona şikayette bulanma hakkını verir.Bu şikayet komisyonca araştırılmak ve incelenmek zorundadır.Prosedür sonucunda ya karşılıklı anlaşma yoluyla bir çözüme ulaşılır ya da mahkemeye gidilir.
• TED,ayrıca topluluk ihracatçılarının faydasına olacak şekilde,üçüncü ülkelerin ticari engellerini aşmak için kullanılan bir saldırı aracıdır.
* TED,geniş bir uygulama alanına sahiptir.Sadece mallar değil,bazı hizmetler ve fikri mülkiyet hakları için de uygulanır.
Amaç:Ticaret Engelleri
Ticaret engeli,uluslar arası ticaret kuralları çerçevesinde üçüncü ülkelerle yeni yapılan veya devam eden herhangi bir ticari uygulamanın verdiği haklara bağlıdır.Bu bağlamda uluslararası ticaret kuralları birincil olarak DTÖ himayesi altında yapılanır.Bununla birlikte ticaret engellerinin kapsamına,diğer uluslararası anlaşmalar ve Avrupa Birliği ile üçüncü ülkeler arasında yapılan ikili anlaşmalar da girer.
Sonuç olarak,uluslar arası kuralların en önemli
kaynakları:
* DTÖ çerçevesinde yapılan çokuluslu anlaşmalar(GATT,GATS…)
* İki taraflı Anlaşmalar:(Türkiye,Malta,Kıbrıs’la yapılan Gümrük Birliği Anlaşması,Serbest Ticaret Anlaşmaları,Akdeniz ülkeleri ile yapılan ortaklık anlaşmaları)
* Çoklu Anlaşmalardır.
* Topluluğa üçüncü ülkelere karşı dava hakkı veren engeller ise çeşitlidir:Mallar üzerinde;vergilendirme,miktar kısıtları,lisans,etiket sistemleri;Fikri mülkiyet hakları üzerinde;telif,ticari marka,sahtecilik kontrolleri…
Kimler Şikayette Bulunabilir?
* Topluluk Müteşebbisleri:Bir veya birden fazla firma veya onların iştirakleri üçüncü ülkelerin pazarlarını açmaları için,
* Topluluk Sanayisi:Topluluk pazarına etkisi olabilecek ticaret engelleri için,
* Üye Devlet:Herhangi bir üye devlet,herhangi bir ticaret engeli için şikayette bulunabilir
* Bir Şikayetin Barınacak Yeri
Şikayet komisyona yazılı bir şekilde eğer mümkünse üç tane kopya şeklinde sunulmalıdır.
Kabul Edilmede Kararlar
* Şikayet danışma kurulu üyelerine yayılmalıdır.
* Kurul kendi kararlarını almalıdır.
* Komisyon şikayetin barınmasının 45 gün içindeki kabul edilebilir şikayetinin kararını almalıdır.
* Bu son teslim tarihi daha fazla bilgi elde etmek için şikayetçinin ricasından itibaren ertelenebilir.
* Araştırma başlatılmalı ve ofis gazetesinde halka duyurulmalıdır.
* Sorgu işleminin neden toplum için gerekli olduğunun bir çok nedeni vardır. Bu nedenler içinde:
• Ticaret yapan ortaklar kendi uluslar arası zorunluluklarına uymayı garanti altına almaları.
• Topluluğun ürünlerinin üçüncü ülke tarafından faydalanılmasını koruma altına almak.
• Ekonomiyi ve toplumun alışkanlıklarını uluslararası ticaret kurullarıyla bağdaşmadığında korumak..
Araştırma ve Rapor
* Komisyon konuyla ilgili bilgileri ilgilenen gruplardan bir araya toplayıp, bunları doğrulamalı ve üçüncü ülkelerin otoriteleriyle görüşmeye başlamalıdır.
* Araştırma sırasında konuyla ilgili gizli kalması gereken bazı özel koşullar vardır.
Bunlar:
• Araştırma beş aydan fazla sürmemeli.
• Konunun karışıklığına göre yedi aya kadar uzatılabilmeli.
• Araştırma sonunda rapor danışma kurulu üyelerine sunulmuş olacak..
Araştırma şu nedenlerden dolayı çok önemlidir:
* Dünya Ticaret Örgütünün (WTO) eylemlerini kuvvetlendirmek için yasal ve gerçeklere dayanan olguları açık bir şekilde açıklamaya yardımcı olur.
* Üçüncü ülkeye karşı baskı kullanılır.
Rapor aşağıdaki öğeleri kapsamalıdır:
* Şikayetin girişi ve araştırma faaliyetleri.
* Ürün ve servisle ilgili sunumu.
* Ürün ekonomisi ve servis ekonomisi analizi ve toplulukların ve üçüncü ülkelerin ticari geçmişleri.
* Üçüncü ülkelerin alışkanlıklarının gerçeklere dayalı analizi.
* Üçüncü ülkelerin alışkanlıklarının yasal olarak analizi.(Dünya ticaret örgütüyle bağdaşmayan kurallar.)
* Üçüncü ülkelerin piyasaya kötü etkilerinin ve toplumların piyasaya zararlarının sorgulaması.
* Toplumun ekonomiye etkileri.
* Sonuç ve olayın izlenen yolunu tasavvur etme.(Kafada canlandırma.)
Sonuç
* Avrupalı olmayan toplulukların tatmin edici aşamalarla kötü ticaret etkileri ve zararları değerlendirmesi => Prosedürü ertelemek ve komisyon tarafından izlenmesini yerine getirmek.
* Uluslararası şüphe edilen yerleşmenin başlaması.
* Bazı kaçınılmaz hallerde, uluslar arası sözleşme.
* Bazı hallerde uluslararası mutabakatlar gerekli olarak görünür.