Bitirme Tezi Konuları

bitirme tezi konuları,   bitirme tezleri,   lisans tezi,   lisans bitirme tezi,   bitirme tezi örnek,   bitirme projesi,   bitirme ödevi,   tez örnekleri,     bitirme projesi,   bitirme tezi konuları,   bitirme tezi örnek,   bitirme tezi örnekleri,   bitirme tezi örneği,   bitirme tezleri,   bitirme ödevi,   lisans bitirme tezi,   lisans tezi,         tez örnekleri,

İŞLETME FONKSİYONLARI
İşletmelerin çeşitli yönleriyle incelenmesi iki şekilde olabilir:1)Statik bakımdan veya durgun halde 2)Dinamik bakımdan veya faaliyet halinde iken.
Statik inceleme tarzında, işletmenin yapısı,kısımları ve organları üzerinde durulur.İşletmenin üretim faktörleri,maddi ve beşeri faktörler olarak ele alınır,organizasyon yapısı incelenir.
Dinamik inceleme tarzında ise işletmenin çeşitli kısım ve organlarının fonksiyonlarını,gördükleri iş ve faaliyetleri ele alma yoluna gidilir.

Konunun dinamik açıdan incelenmesiyle birlikte işletme faaliyetlerinin gruplandırılmış hale getirilmesi söz konusu olur.Böylece işletme fonksiyonları sekiz grupta ele alınır:
I. Yönetim
II. Üretim
III. Pazarlama
IV. Finansman
V. İnsan kaynakları
VI. Muhasebe
VII. Halkla ilişkiler
VIII. AR-GE

Bazı yazarlar çeşitli işletme fonksiyonlarını, “genel”(yönetim), “türsel”(üretim ve pazarlama), “kolaylaştırıcı”(finans ve insan kaynakları) ve “destekleyici”(muhasebe,halkla ilişkiler ve AR-GE) olarak sınıflandırırlar.

İŞLETME ÇEŞİTLERİ
Ekonomik yapı bakımından işletmeler:
I. Mal üreten işletmeler:Tarım,inşaat ve sanayi sektörlerinde faaliyet gösteren ve fiziksel mal üreten işletmelerdir.
II. Satıcı işletmeler:Genellikle ticaret sektöründe çalışan,toptancılık,yarı toptancılık ve perakendecilik yapan işletmelerdir.
III. Hizmet üreten işletmeler:Doğrudan doğruya hizmet üretimi ve satışı ile uğraşan işletmelerdir.
Ülkeler sanayileştikçe ve geliştikçe genelde üretici işletmelerin sayıları ve büyüklükleri artmakta ise de sayıları en hızlı artan işletmeler hizmet işletmeleri olmaktadır.

İşletmelerin faaliyet konuları bakımından sınırlandırılması:Üç ana sektöre göre sınıflandırma yapılabilir:Tarımla uğraşan,sanayi ile uğraşan ve hizmet sektöründe çalışan işletmeler.Ülkemizde milli gelir hesaplamaları yapılırken bu alanın ayrımı sekize ayrılmıştır.Bunlar:
Tarımlar uğraşanlar
Sanayi ile uğraşanlar
İnşaat ile uğraşanlar
Ticaretle uğraşanlar
Ulaştırma ve haberleşme ile uğraşanlar
Finansal kuruluşlar
Serbest meslek ve hizmetler
Konut geliri sağlayan işletmeler

İşletmelerin sermaye mülkiyeti bakımından sınıflandırılması:

I. Özel sektör işletmeleri:Sermayenin tamamı veya büyük kısmının özel kişilere ait olduğu işletmeler.
II. Kamu sektörü işletmeleri:Bunlar sermayesinin tamamı veya büyük kısmının devletçe konulanlar,yerel yönetim kuruluşları ve KİT ler.
III. Yabancı sermayeli şirketler:Bunlar dış ülkelerin girişimcilerinin girdikleri ülkede özel veya kamu işletmeleri ile işbirliği yaparak kurdukları işletmelerdir.
İşletmelerin hukuki açıdan sınıflandırılması

İşletmelerin uluslar arası olup olmamalarına göre sınıflandırılması:
I. Ulusal işletmeler:Ülke içinde kurulmuş,sermaye ve yönetim bakımından dışa bağımsız özel veya kamu işletmeleridir.
II. Uluslar arası işletmeler:Yalnız ülke içinde değil yabancı ülkelerde de çeşitli faaliyet dallarından biri veya birkaçında üretim veya satış yapan özel veya kamu işletmeleridir.
III. Çok uluslu işletme:Bir uluslar arası işletmenin yabancı ülkelerdeki üretimi,toplam üretimin en az %25-30 unu geçtiği zaman veya üretimi bilinmiyorsa yabancı ülkelerdeki karlar toplam karların önemli bir oranına veya bunlar da bilinmiyorsa,yabancı ülkelerdeki personeli toplam personelin önemli bir oranına ulaştığı zaman bu işletmeye çokuluslu işletme denebilir.(ICC’ nin tanımı).Başka bir deyişle üretim,kar veya istihdam edilen personel olmak üzere üç ayrı kriterden birinin temel alınarak toplam içindeki önemli bir orana ulaşması halinde çokuluslu işletmeden söz edilebilir.

İşletmelerin işletmeler arası anlaşmalar bakımından sınıflandırılması:
I. Centilmenlik anlaşması yapan işletmeler:Buna taraf olanların karşılıklı söz vermelerine dayanan ve tarafların veya bunlardan birinin vazgeçmesi halinde hiçbir yaptırımın söz konusu olmadığı anlaşmalardır.Centilmenlik anlaşması politikada ve hukukta da söz konusu olabilir;yazılı veya sözlü olabilir.İki veya daha fazla işletme,hammadde kaynaklarını veya pazarları paylaşmak,yahut fiyat rekabetini kaldırarak fiili tekeller kurmak için geçici veya sürekli olarak centilmenlik anlaşması yapabilirler.
II. Konsorsiyumlar:Belirli bir iş için kurulan birlik veya ortaklık anlamına gelir.Genellikle büyük çaplı taahhüt işlerinde ihaleyi kazanabilmek için aynı veya farklı ülkelerden aynı dalda veya farklı ihtisas alanlarındaki işletmeler finansal olanaklarını veya teknolojik ya da diğer üstünlüklerini birleştirip işbirliği yapmalarıdır.
III. Karteller:Aynı dalda çalışan iki veya daha fazla işletmenin rekabeti azaltmak veya ortadan kaldırmak için hukuki bağımsızlıklarını yitirmeden yaptıkları anlaşma ile oluşturdukları tekelci birliktir.Kartelin en önemli özelliği tüketicilere veya rakiplere karşı örgütlü bir grup olarak ortaya çıkarak kolektif bir satıcı grubu veya kolektif tekel olmasıdır.Kartelin pazarda güçlü ve etkili olabilmesi için katılan işletmelerin o malın en büyük bölümünü ellerinde bulundurmaları gerekir.Kartel şeklindeki işbirliğinde sermayelerin birleştirilmesi değil de sadece belirli bir amaç için sermaye güçlerinin birlikte kullanılması söz konusudur.
Karteller fiyat karteli,satış karteli,lota veya kontenjan karteli biçimlerinde olurlar.Fiyat kartelinde fiyatları birlikte saptayarak;satış kartelinde satış bölgelerini paylaşarak,kota kartelinde arz miktarını kotalar halinde paylaşıp bu kotalar dahilinde faaliyet gösterip üretime ve arz hakim olma amacı vardır.

Kartele benzeyen diğer bir birleşme şeklide konsern dir.Konsern,genellikle daha az firmanın daha yakın ilişkilerle bir araya gelerek karlarını arttırmaya çalışmasıdır.Bu türde hukuki bağımsızlık vardır ama iktisadi bağımsızlık ortadan kalkar.
IV. Tröstler:Bu birleşme türünde işletmeler hem hukuki hem de iktisadi bağımsızlıklarını yitirirler.İki veya daha fazla işletmenin tekelci güç oluşturmak maksadıyla hukuki bağımsızlıklarını yitirerek sermaye ve yönetimlerini birleştirmeleridir.Kartel belirli bir dal veya konu ile sınırlı iken tröstler her konuya el atarlar.Açık ya da gizli olurlar.Daha çok imalat sanayi ile petrol ve madencilik sektöründe görülür.Tröstlerin başlıca çeşitleri yatırım ve oylama tröstleridir.Yatırım tröstleri daha çok sermaye piyasasının geliştiği ülkelerde görülür.Uzman yöneticiler eliyle sermaye kaynaklarının birleştirilerek en karlı alanlara ya da işletmelere sermaye yatırımı yapılması amacını güderler.
Oylama tröstleri bir işletmenin yönetimini ele geçirmek için hisse senetlerinin temsil ettiği oy haklarını birleştirme amacını güderler.Bunlardan başka işletmelerin fiilen bir tröst olarak hareket etmeleri gizli anlaşmalarda tröst oluşturmaları haline fiili tröst denir.
V. Holdingler:Esas amacı rekabeti sınırlandırmaktan çok bir şahsa veya şirkete ait çeşitli işletmelerin yönetimini kontrol altına almak ve daha iyi denetlemektir.Holding,bir şirketin başka şirketlerin hisse senetlerinin büyük bir bölümüne sahip olmak suretiyle yönetim ve denetimini ele geçirmesiyle oluşan şirketler grubudur.Ana şirket yavru şirketin yönetimini ele geçirdikten sonra bu şirketin başka şirketlerin yönetimini ele geçirmesini isteyerek piramit şeklinde başka şirketlerin yönetimini ele geçirir.
VI. Tam birleşmeler(Merger,Füzyon):İki veya daha fazla işletmenin tek işletme haline gelmesi halidir.Bir işletme diğerini satın alıp ona katılabileceği gibi bunların yeni bir işletme olarak ortaya çıkmaları da mümkündür.

HUKUKİ AÇIDAN İŞLETME ÇEŞİTLERİ

TTK’ ya göre “ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer müesseseler ticari işletme sayılır.” Ticaret sicili tüzüğüne göre(TST’ ye göre):Ticari işletme gelir sağlamak amacıyla kurulmuş,devamlılığı ve bağımsızlığı olan esnaf faaliyetlerini aşmış müesseselerdir.
Bir işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye(gerçek veya tüzel kişi) tacir denir.

I. Özel işletmeler:

Tek kişi işletmeleri:İşletmenin sahibi aynı zamanda tek yetkili ve sorumlu kişidir.Her türlü işletme faaliyetiyle ilgili kararı kendisi alır,uygular ve denetler.Tüm karlar ve riskler ona aittir.İşletmenin tüzel kişiliği yoktur.
Şirketler(ortaklıklar):Bir işletmenin şirket sayılabilmesi için şu özelliklere sahip olması gerekir:
Şirketi kuranların sayısı birden fazla olmalıdır.
Ortak bir amaç bulunmalıdır.
Ortak amaca ulaşmak için ortaklar arasında bir anlaşma bulunmalıdır.
Belirlenen hedefe ulaşmak için para,mal veya emek sermaye olarak konmalıdır.
Adi şirketler(ortaklıklar):BK’ ya göre;bir şirket TTK’ da tanımlanan şirketlerin ayırt edici niteliklerini taşımıyor ise adi şirket sayılır.Adi şirketlerde ticaret şirketlerinden farklı olarak şirket sözleşmesi şekle bağlı değildir;sözlü veya yazılı olabilir.Açık ya da kapalı anlaşma ile adi şirket kurulabilir.Şirketin onu oluşturan kişilerden ayrı bir kişiliği yoktur.

Şirket kazançları ve zararları ortaklar arasında belirlenen oranlarda veya eşit olarak dağıtılır.Her ortağın sorumluluğu sınırsız olup tüm şirket borçlarından kişisel varlığı ile sorumludur.Her ortağın yönetim yetkisi vardır,ama yönetim bir veya birkaç ortağa bırakılabilir.

Ticaret şirketleri:Adi şirketlerden farklı olarak şirket sözleşmesi yazılı olmak ve bu kanunun bulunmasını istediği asgari unsurları taşımak zorundadır.Bu şirketlerde adi şirketlerden farklı olarak şirketin tüzel kişiliği olabilir.İki ana gruba ayrılır:

Şahıs şirketleri(Kolektif şirketler,komandit şirketler):Kuruluş ve faaliyetler süresince ortakların kendi varlıklarının,yeteneklerinin ve kredilerinin büyük önemi vardır.
Sermaye şirketleri(Anonim şirketler,limited şirketler,sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler):Birer sermaye teşkilatlandırılması şeklindeki yapılardır.

Kollektif şirketler:Her ortağın işletme faaliyetlerinden doğan borçlardan kendi koyduğu sermaye ile sınırlı olarak değil tüm varlıklarıyla sınırsız ve müteselsilen sorumlu olduğu şirket türüdür.Ancak şirket borçlarında dolayı öncelikle şirketin kendisi sorumludur.

Kollektif şirket,ancak gerçek kişilerce kurulur ve bütün ortaklar tarafından yönetilir.Ana sözleşme ile yönetim bir veya birkaç ortağa bırakılabilir.Şirketin sermaye gücü ortakların varlıklarına bağlıdır.Kazançlar şirket sözleşmesinde belirtilen biçimde dağıtılır.Ortaklar arasında değişiklik yapılması zorlaştırılmıştır.
Komandit şirketler:Ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla kurulan,şirket alacaklılarına karşı ortaklardan bir veya birkaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış,diğer ortak veya ortakların sorumluluğu belirli bir sermaye ile sınırlandırılmış olan şirket türüdür.Bu tür şirkette komandite ortak sınırsız sorumlu,komanditer ortak ise sınırlı sorumludur.Komandite ortaklar gerçek kişi olmalıdır ve bunlar yönetime hakimdirler.Komanditer ortaklar tüzel kişi olabilir ve taahhüt ettikleri sermaye payı ile sorumludurlar.Sermaye paylarına göre kar payı alırlar,şirketin yıl sonu hesaplarını denetleyebilirler.
Anonim şirketler:Bir unvana sahip ana sermayesi belli ve paylara bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız varlıkları ile sorumlu bulunan şirkettir.Ortakların sorumluluğu taahhüt ettikleri sermaye payları ile sınırlıdır.Buna karşılık şirket alacaklılarına karşı tüm varlığı ile sorumludur.Bir anonim şirketin kurulabilmesi için en az 5 ortağın olması zorunludur.

Anonim şirketlerin kuruluşu iki türlüdür:
Ani kuruluş:Sermayenin tamamının kurucular tarafından taahhüt edildiği kuruluş türüdür.
Tedrici kuruluş:Sermayenin en az yüzde 10’ unun kurulurca taahhüt edilmesi ve geri kalanının halka satış yoluyla tamamlanmasıdır.

Anonim şirketi kural olarak pay sahiplerinin oluşturduğu genel kurulun seçtiği(veya bazen ana sözleşme ile belirlenen) en az üç kişiden oluşan yönetim kurulu yönetir.Yönetim kurulu pay sahibi üyelerden seçilir veya pay sahibi üyelerden seçilmişse pay sahibi sıfatını kazanınca işe başlayabilir.Ayrıca,yönetim ve uygulama için yönetim kuruluna bağlı olarak çalışan ana sözleşme veya genel kurulca veya yönetim kurulunca seçilen bir şirket müdürü atanır.Şirket müdürleri ve diğer müdürler yönetim kuruluna,hisse sahiplerine ve alacaklılara karşı sorumludurlar.Yönetim kurulu ise pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına müteselsilen sorumludurlar.Anonim şirketlerin denetimi de en az bir en çok beş kişiden oluşan denetçiler tarafından yapılır.

Üstünlükleri:
Ortakların sorumlulukları payları ile sınırlıdır
Yönetim çoğu kez profesyonel yöneticilere bırakılır
Şirketin veya payların devri kolaydır,şirket uzun süre yaşayabilir
Büyüme yeteneği fazladır
Büyüklüğün çeşitli avantajlarına sahiptir

Sakıncaları:
Kuruluş işlemleri karmaşıktır
Hareket serbestisi sınırlı olup kanun hükümleri ve formaliteler fazladır
Özel durumlarda kredi bulma güçlüğü olabilir
Yönetimi daha güçtür

Limited şirketler:İki veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup,ortaklarının sorumluluğu koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı ve ana sermayesi belirli şirket türüdür.Ortaklarının sayısı en az 2 en çok 50 olabilir.Hisse senedi çıkarma yetkisi yoktur.

Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler:Sermayesi paylara bölünen ve ortaklardan bir veya bir kaçının şirket alacaklarına karşı komandite ortak sorumluluğuna sahip olduğu,diğerlerinin komanditer ortak sorumluluğuna sahip olduğu şirket türüdür.Ortak sayısı hiç olmazsa biri komandite olmak şartıyla 5’tir.

Kooperatifler:Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortakların ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım,dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve kamu tüzel kişileri ile mahalli idareler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli teşekküllerdir.Bir kooperatif en az 7 ortak tarafından kurulur.

II. Kamu işletmeleri

Katma bütçeli işletmeler:Bu işletmelerin kendilerine bağlı gelir getiren işletmeleri vardır.Bu işletmelerin kendi tüzel kişilikleri yoktur.Sağladıkları gelir fazlası bütçeye gelir olarak kaydedilir.Tekel,devlet üretme çiftlikleri,karayolları ve üniversiteler örnek olarak verilebilir.
Döner sermayeli işletmeler:Genel bütçeye bağlı dairelerin Bütçe kanunu ile verilen ödeneklerle kurulan işletmeleri olup yine tüzel kişilikleri yoktur.Sağlık bakanlığı hastaneleri,darphane ve damga matbaası örnektir.
Yerel yönetim(mahalli idare işletmeleri):Daha çok kamu ve belediye hizmetlerinin görülmesi bir kısım kamu mallarının işletilerek gelir sağlanması amaçlarını güderler.
Kamu iktisadi teşebbüsleri:İkili bir ayrıma tabi tutulmuşlardır:
İktisadi devlet teşekkülleri(İDT)
Kamu iktisadi kuruluşları(KİK)

İktisadi devlet teşekkülleri(İDT):Ekonomik gereklere uygun olarak “verimlilik” ve “karlılık” ilkeleri doğrultusunda kendi aralarında ve ulusal ekonomi ile uyum içinde çalışarak sermaye birikimine yardım etmeleri ve bu suretle daha fazla yatırım kaynağı yaratmaları gereken KİT lerdir.Diğer bir deyişle İDT,sermayesinin tamamı Devlete ait iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan KİT lerdir.Bu kuruluşların tüzel kişilikleri vardır ve sorumlulukları sermayeleri ile sınırlıdır.Devletin genel muhasebe kanununa ve Sayıştay denetimine tabi değildirler.Yönetim organları,en üst düzey karar ve sorumlu organı yönetim kurulu,yetkili ve sorumlu yürütme organı genel müdürdür.
Kamu iktisadi kuruluşları(KİK):Kendilerine verilen görev ve kamu hizmetlerini ekonomik ve sosyal gereklere uygun olarak “verimlilik” ilkesi doğrultusunda yürütmeleri gereken işletmelerdir.KİK ler sermayesinin tamamı devlete ait olup tekel niteliğindeki mal ve hizmetleri kamu yararı gözeterek üretmek ve pazarlamak üzere kurulan ve gördüğü bu kamu hizmeti dolayısıyla ürettiği mal ve hizmetler imtiyaz sayılan KİT lerdir.Bu kuruluşlar tüzel kişiliğe sahiptirler.Özel hukuk hükümlerine tabidirler.Genel muhasebe kanuna ve Sayıştay denetimine tabi değildirler.Sorumlulukları sermayeleri ile sınırlıdır.Organları İDT deki gibidir.
III. Yabancı sermayeli işletmeler

İŞLETME BÜYÜKLÜĞÜ

İŞLETME BÜYÜKLÜĞÜ ÖLÇÜLERİ

Kantitatif büyüklük ölçüleri
I. Yıllık satışlar(çoğunlukla gelir-ciro)
II. Yıllık karlar
III. Varlıklar(net aktifler)
IV. Öz sermaye miktarı
V. Yatırım toplamı
VI. Çalışanların sayısı

Bunların dışında kullanılan makine ve tezgah sayısı veya gücü,kullanılan hammadde miktarı veya harcanan enerji miktarı başlı başına bir kriter olmamakla birlikte yıllık ihracat değeri de büyüklük ölçüsü olarak belirtilebilir.Ama tek kriter yerine iki veya daha fazla somut kriteri esas almak ya da kantitatif kriterlerle bazı kalitatif kriterleri kombine etmek daha yararlı olur.

Kalitatif büyüklük ölçüleri
I. Sermaye koyanların sayısı
II. Yönetim biçimi
III. Bölgeye yönelik olup olmama
IV. Endüstri dalındaki göreli durum
V. Hukuki şekil

Küçük işletmelerde sermayedar bir kişi veya küçük bir gruptur,büyük işletmelerde ise genellikle çok sayıda hissedar vardır.Küçük işletmelerde yönetim mal sahibindedir ve daha çok kendi bölge ve çevresine yönelik olarak faaliyet görülür.Büyük işletmelerde işletme sahipleri ile yönetim kadrosu ayrılmıştır ve sadece bölgeye değil ulusal hatta uluslar arası pazarlara yönelik faaliyet görülür.
Büyük işletmelerin başlıca üstünlükleri

Makineleşme ve gelişmiş üretim metotlarıyla büyük ölçekli üretim yapılabilir böylece birim maliyetler düşer.

Üretimde ileri teknoloji kullanma yanında araştırma ve geliştirmeye daha çok kaynak ayırıp buluş ve yeniliklerden daha fazla yararlanılabilir.

Modern işletmecilik uygulamaları daha çok görülür.
Daha kaliteli personel çalıştırıldığı gibi onlara daha iyi eğitim imkanı sağlanır.
Yüksek finans gücü sayesinde daha kolay ve düşük maliyetli para ve kredi sağlanır.
Küçük işletmelerin başlıca üstünlükleri
Talep değişmelerine sınırlı sabit varlıkları nedeniyle hızlı uyum sağlarlar,esneklikleri fazladır.
Dar bir çevreye hitap ettiklerinden müşterileriyle yakın temas kişisel ilişkiler geliştirirler.
Müşterilere mal ve hizmetlerle daha iyi hizmet verirler.
Makineden çok emeğe iş gücüne dayanırlar.
Büyük işletmelere cazip olmayan küçük Pazar bölümlerini hedef pazar seçip buralarda karlı çalışabilirler.
Mülkiyet yönetimde bağımsızlık söz konusu olup çoğunlukla yönetimde sahip-yönetici vardır.

İşletme büyüklüğünü etkileyen faktörler
Pazar şartları ve talep durumu
Kurucuların finansman imkanları
Kurucuların yönetim becerileri veya yetenekleri
İşletme kurulurken üretilmesi düşünülen mamulle ilgili önce talep tahminleri sonra da bu genel talepten işletmenin kendisinin sunacağı mallara ait satış tahminleri yapılır.Ancak talep oldukça dinamik bir yapıdadır ve zaman içinde devamlı değişmeler gösterir.Bugünkü talebi esas alarak kurulacak bir işletme zamanla talebin artması ile yetersiz kalacak buda işletmenin genişleme yatırımlarına yönelmesine yol açacaktır.
Pazar şartları özellikle talepteki artışa ilişkin tahminler işletmenin bugünkü talebe göre daha büyük olarak kurulmasını gerektirir.Talebin dinamik bir yapıya sahip olmasından kaynaklanan bu soruna en uygun çözüm yolu gelecekteki talep miktarını karşılayacak büyüklükte ama şimdiki talebe göre çalışma giderlerini koruyabilecek bir işletme büyüklüğünün belirlenmesidir.Talebin dinamik yapısı yanında pazarın coğrafi dağılımı da önemlidir.

Büyüklük sorununu etkileyen önemli faktörler arasında işletme kurucularının finansman sağlama imkanları ile yönetim yeteneği de başta gelir.Sermaye ihtiyacının sınırlı olduğu hizmet işletmeleri dışında mal üretim ve satışı yapan işletmeler için sermaye tedarik imkanları büyük,orta ve küçük işletme kurmada belirleyici rol oynar.

İşletme büyüklüğünü sınırlayıcı yönde etkileyen diğer bir faktör de daha çok gelişmiş ekonomilerde önem kazanan işletmelerle birleşmeleri önleyici nitelikteki anti tröst yasalardır
Optimum işletme büyüklüğü

Ortalama maliyet masraflarının veya giderlerinin en düşük olduğu işletme büyüklüğüdür.İşletme büyüklüğü küçükten optimum düzeye gelinceye kadar ortalama maliyetlerde bir azalma optimal büyüklükte en düşük düzeye indikten sonra aşırı büyüklüğe gidişte ise ortalama maliyetlerde bir artış görülür.Optimum büyüklüğe sahip olmayan işletmeler maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle rekabet güçlüğü çekerler.

İşbölümü ve uzmanlaşmanın ileri teknoloji kullanımı ve makineleşmenin fazla olduğu büyük ölçekli üretimde bu büyüklükten kaynaklanan önemli tasarruflar sağlanır.Uzmanlaşma aşırı düzeylere ulaşarak monotonluktan doğan bezginlik derecesine çıkmadıkça işgücünün verimliliği önemli ölçüde arttırmaktadır.

Öte yandan işletme büyüklüğü arttıkça makineleşme ve özellikle ileri teknolojilerden yararlanma imkanlarının artması da birim başına maliyetleri düşürebilir.Ayrıca büyük ölçekli üretimde birim maliyetlerin daha düşük olmasını sağlayan önemli bir unsurda sabit masraflardır.Eğer iş yeri kirası veya hazırlık masrafı gibi bir takım masraflar bir kez yapılıyor ve belli bir dönem için tekrarlanmıyorsa üretim arttıkça bir birime de düşen pay azalır.

KAPASİTE VE ÇEŞİTLİ KAPASİTE KAVRAMLARI
Kapasite ve kapasite ölçütleri:İşletmelerin mal veya hizmetleri üretebilme yetenek ve imkanlarının belli bir ölçü ile ifade edilmesine işletme kapasitesi denir.Kapasite ölçüsü olarak çoğunlukla üretim kullanılır ve belirli bir süre içindeki üretim miktarı olarak ifade edilir.Üretim biriminin fiziksel miktarıyla ilgili ölçüler,uzunluk,ağırlık,hacim veya sadece sayı olabilir.Bir sanayi işletmesinin ürettiği mal tek tür ise kapasiteyi fiziksel birimlerle ölçmek daha kolaydır.Değişik mallar üretiliyorsa bazı indekslerden yararlanılarak değe ölçüsü kullanma veya saat ölçüsünü temel alma yoluna gidilir.
Maksimum(teorik)kapasite:Bir işletme makine veya teçhizatın hiçbir bekleme,gecikme,arıza,aksama veya duraklama olmadan ulaşabileceği en yüksek üretim miktarıdır. Diğer bir deyişle,maksimum kapasite,teknik açıdan yapılabilir nitelikte olup,üretimde herhangi bir sıkılma,bozulma,işgücü veya hammadde tıkanıklığı,diğer üretim darboğazları ile maliyetleri göz önünde bulundurmaz.Maksimum üretime ulaşmak için fazla çalışma kadar,yardımcı hizmetler,araç-gereç ve aşırı yıpranma da üretim maliyetlerinin normal düzeyini aşmasına yol açar.
Normal(pratik) kapasite:Maksimum kapasiteden bakım-tamirler,beklemeler,duraklamalar,montaj ve ayarlamalar,çalışmaya hazır hale getirmeler vb. faaliyet kesilmelerinin çıkarılmasıyla ulaşılan kapasitedir.
Optimum kapasite:Birim başına sabit ve değişken giderler toplamının minimum olduğu kapasiteye denir.Konuyu maliyetlerle ilişkili olarak ekonomik açıdan ele alan bu kapasite kavramı üretim tekniği değişmediğinde bir işletmenin minimum maliyetlerle üretebileceği mamul miktarını vermektedir.Maksimum kapasitenin teknik niteliğine karşın ekonomik bu kapasite ekonomik kapasitedir.
Fiili kapasite:İşletmenin herhangi bir dönemdeki fiili veya gerçekleşen üretim kapasitesini ifade eder.
Atıl(boş,kullanılmayan)kapasite:İşletmenin belirli bir dönemdeki üretim miktarı(fiili kapasitesi)normal kapasitenin altında ise aradaki “atıl kapasiteyi” gösterir.
Kapasite kullanım oranı(çalışma derecesi):Fiili kapasitenin normal kapasiteye oranıdır.Bu oran normal kapasitenin ne kadarının kullanıldığını yüzde cinsinden gösterir.

Kapasite kullanım oranı= Fiili kapasite
Normal kapasite

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELER(KOBİ’LER)
Başarılı olarak ayakta kalmak ve başarılı olmak motivasyonu ile yönlendirilip yönetilen bu işletmelerin dinamik olması ve ekonomiye canlılık kazandırması en önemli ekonomik özellikleridir.Bunların esnek üretim sistemleri ile değişen Pazar ve talep koşullarına kolayca uyabilmeleri ve dinamizmi ekonominin dayanma gücünü artırmaktadır.
KOBİ’ lere ilişkin genel bir tanım veya ortak ölçü bulunmamaktadır.En çok kullanılan kantitatif(niceliksel) ölçü işçi sayısıdır.Ayrıca zaman zaman sermaye miktarı veya yıllık satış geliri,makine parkı gibi ölçülere de yer verilmektedir.KOBİ’ leri Avrupa Komisyonu;en fazla 250 çalışanı işletmeler olarak tanımlamıştır.
Kalitatif(niteliksel) ölçüler olarak da bağımsız yönetim,yöresel pazara yönelik olma,kendi işkolunda küçük bir yere sahip olma ve sermayenin büyük bölümünün işletme sahibince karşılanmış olması sayılmaktadır.

İŞLETMENİN KURULUŞ YERİNİN SEÇİMİ

Kuruluş yerinin seçiminde gereken özen gösterilmezse başlangıçta iyi olan bir yerin değişen koşullar nedeniyle elverişsiz bir duruma gelmesi de mümkündür.Gerek daha başlangıçta gerekse sonradan görülen değişmeler yüzünden uygun olmayan yerde faaliyetlerini sürdüren bir işletme maliyet giderlerinin yüksekliği nedeniyle diğer işletmelerle rekabet edemez.

Planlama organlarının(DPT vs) kullandıkları kriterler, ulusal gelirin maksimum kılınması,tam istihdamın sağlanması,geri kalmış bölgelerin geliştirilmesi,yoğun yerleşim bölgelerinin birikimli sosyolojik ve çevresel sorunlarına çözüm bulunması gibi genel kriterler veya ölçütlerdir.

Müteşebbis açısından ön planda tutulan kriterler ise işletme karının maksimum kılınması veya toplam satış gelirlerinin maksimum kılınmasıdır.Ancak uygulamada en uygun kuruluş yeri sorunu daha çok,kar ya da gelirlerin maksimizasyonu yerine toplam maliyetlerin minimizasyonu açısından çözümlenmeye çalışılmaktadır.
İşletme açısından optimal kuruluş yeri,toplam üretim masraflarının en düşük olduğu ve işletme amaçlarının en iyi biçimde gerçekleştirildiği yerdir.

Kuruluş yeri bakımından işletmeler:
Hammaddeye dönük
Pazara dönük

Hammadde veya pazara yakın olması fark etmeyen Kuruluş yerinin seçimini etkileyen faktörler:Bir işletme veya fabrikanın kuruluş yerinin seçiminin genellikle üç aşaması vardır:
Kuruluş bölgesi seçimi
Kuruluş yerinin seçimi
Şehrin hangi noktasında kurulacağının tespiti

Bölge seçimini etkileyen faktörler:
Pazara yakınlık:Özellikle ulaştırma sisteminin yetersizliği ve taşıma maliyetlerinin yüksek olduğu durumlarda daha da önem kazanır.Genel olarak küçük bir Pazar alanı için faaliyet gösteren KOBİ’ lerin kuruluş yerlerinin pazara dönük olacağı söylenebilir.Tüm ülkeye mal arz eden işletmelerde pazara yakınlık avantajından yararlanmak için ya çeşitli yerlerde üretim bölümleri açma yoluna giderler ya da merkezde üretip dağıtım için bölge depoları veya satış şubeleri kurma yoluna giderler.

Hammadde,enerji,iklim ve su:Hammadde ve diğer yardımcı maddeler sürekli tedarik imkanları,kalite,fiyat ve taşıma maliyetleri gibi yönlerden kuruluş yerini kendilerine çekerler.Günümüzde bir yandan ulaştırma sisteminin gelişmesi öte yandan sentetik hammaddelerin doğal hammaddeleri ikame etmesi kuruluş yerinin hammaddeye olan bağımlılığını azaltmıştır.

İşgücü:Geniş ölçüde işgücü kullanan büyük işletmelere emek yoğun teknolojiyi seçen işletmeler yeterli sayıda kalifiye elemanı kolayca tedarik edebilecekleri bölgelere yönelirler.

Taşıma:Limanlar,demiryolu ve karayolu yakınları veya kavşaklar sırf ulaşım olanakları ve taşıma kolaylığı nedeniyle pek çok işletmeye kuruluş yeri olur.

Devletin teşvik ve sınırlamaları:Devletin etkisi teşvik,sınırlandırma veya yasaklama şekillerinde görülür.Belirli yerlerde işletme kurulması zorlaştırılabilir veya kamu yararı için gerekli görülürse tamamen yasaklanabilir.

Diğer faktörler:İşletme dışı tasarruflar,sosyal ve kültürel şartlar ile politik etki ve tercihlerdir.
Kuruluş yöre ve noktasının seçimini etkileyen faktörler:Kuruluş bölgesi belirlendikten sonra bu bölge içinde çeşitli il ve ilçe aday kuruluş yerleri olarak saptanır.Bu aday yöreler arasında toplam maliyetleri minimum kılan yöre optimum kuruluş yeri olarak seçilir.Daha sonra belirli bir yörenin şehri seçilmekle kalmayıp bu şehrin hangi kısmı,hangi arsa ve arazisinin daha uygun olduğu belirlenir.

Kuruluş yeri seçimi yöntemleri:
I. Karşılaştırmalı yöntemler
II. Ulaştırma modeli
III. Doğrusal programlama modeli
IV. Karma tam sayılı programlama modeli
İşletmenin en uygun kuruluş yerinin seçimi,ölçülebilir maliyet unsurları ile uzun vadeli ve görünmeyen maliyet unsurlarının toplamını minimum kılan çözüm şeklinin bulunmasıdır.

Faktör karşılaştırma yöntemi ve puanlama modeli:İki şekilde uygulanır:
Kuruluş yeri özellikleri bir liste halinde belirlendikten sonra şu aşamalardan geçilir:
I. Faktörlerin çeşitli yoğunluk dereceleri için bir dereceleme yapılır.
II. Tüm kuruluş yeri faktörlerine alınacak karar içindeki önemlerine göre tartı veya ağırlık verilir.
III. Her kuruluş yeriyle ilgili çeşitli faktörlerin derece sayısı ile sabit tartı sayısı çarpılarak tartılı değerler bulunup tablo düzenlenir.

Her kuruluş yeri faktörünün alınacak karar içindeki önemine göre tartı veya ağırlık verilir.Sonra her faktörün tartısını tam puan derecesi olarak kabul edilip aday kuruluş yerlerinde o faktör için ayrı ayrı puan verme yoluna gidilir.Daha sonra her faktörün puan derecesi ile her aday yerdeki puanı çarpılarak ağırlıklı puan bulunur.Toplam ağırlıklı puanı en yüksek olan yer seçilir.
Maliyetleri karşılaştırma yöntemleri:Bu yöntemde iki şekilde uygulanır:

Çeşitli aday kuruluş yerlerinden en düşük birim üretim maliyetine sahip olacağı tahmin edilen yer en uygun kuruluş yeri olarak belirlenir.Bu yöntemin uygulanmasında en büyük sorun maliyetlerin önceden tahmin edilmesinde görülür.

Toplam maliyetlerin ağırlıklı miktarları karşılaştırılır.En düşük toplam maliyetleri gösteren yer seçilir.

Karlılıkları karşılaştırma yöntemi:Maliyetlerin yanında satışları da göz önünde bulundurur.İşletmenin aday kuruluş yerlerinde kurulmaları halinde karlılıkların karşılaştırılması yöntemidir.Ancak maliyet ve özellikle satış gelirleri unsurlarının ağırlıklı bir şekilde tahmin edilmesinin güçlüğü bu yöntemin uygulanabilirliğini geniş ölçüde kısıtlamaktadır.
Organize sanayi bölgeleri:Kapsamlı bir plan gereğince parsellenip,yol,su,elektrik,kanalizasyon gibi altyapı tesislerine sahip kılınmış arazi parçalarının beraberce yararlanabilecekleri her türlü hizmetle birlikte girişimcilerin yararlarına sunuldukları organizasyonlardır.
Sanayi bölgeleri:Organize sanayi bölgelerinin küçük ölçekli tipleridir.Kente daha yakın yerlerde daha çok küçük ve orta ölçekli işletmeleri barındırmak için hazırlanan site tipi binalardır.

Tez Ödev Talep Formu

Son Faaliyetler
Eylül 2024
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
30