Bitirme Tezi Örneği

     bitirme tezi izle,           bitirme tezi konuları,          bitirme tezi kuralları,           bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezi örneği,           bitirme tezleri,           bitirme ödevi,           lisans bitirme tezi,           tez konuları,                      iktisat,                makro iktisat,                mikro iktisat,                istatistik bitirme tezi,                muhasebe,                maliye,                Çalışma Ekonomisi,                bitirme tezi örneği,          bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezleri,          lisans bitirme tezi,          bitirme tezi izle,                  Hukuka Giriş Bitirme Tezi,      ,işkhvx<bitirme tezi konuları,          bitirme ödevi,          örnek bitirme tezi,          bitirme projesi,          bitirme tezi kuralları,                  bitirme tezi örneği,      bitirme tezi örnekleri, 
1.3.

GİRİŞ
Uluslararası sermaye hareketleri, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomileri için, gelişmiş ekonomileri yakalamada önemli bir faktördür. Ülkeler günümüzde, yerel piyasalarının dünya piyasasının bir parçası olduğunun bilincinde hareket etmektedir. Bu durum, son yıllarda önemi artan küreselleşmenin de bir sonucudur. Küreselleşme ile uluslararası serbest ticaretin hacmi büyük ölçüde artmış ve bu artışa uluslararası sermaye hareketleri önemli ölçüde katkı sağlamıştır.
Bugün, gelişmekte olan ülkeler arasında uluslararası sermayeyi kendi ülkelerine çekmek için yoğun bir rekabet yaşamaktadır. Özellikle 1980 sonrası dünyadaki ekonomik liberalleşme akımları sonucunda, bu rekabet daha da artmıştır. Bu nedenle uluslararası sermayenin önündeki engeller hükümetler tarafından büyük ölçüde kaldırılmaya çalışılmaktadır.
1980 öncesi dönemde, uluslararası sermaye hareketleri, genel olarak banka kredileri, hükümetlerarası krediler ve özellikle doğrudan yatırımlar seklinde gerçekleşmiştir. 1980’li yıllarda ise uluslararası sermayenin serbest dolaşımını sağlayan yeni koşullarla birlikte doğrudan yatırımlar ve portföy yatırımları ağırlık kazanmaya başlamıştır.
1990’lı yıllara doğru yeni kazanç fırsatlarını gelişmekte olan ülkelerde gören uluslararası yatırımcılar sermaye hareketlerini gelişmekte olan piyasalara yönlendirmişlerdir. Bu şekilde gelişmekte olan ülkelere girişi ve çıkışı hızlanan uluslararası sermaye, tasarruf ve yatırım konusunda eksiklikleri olan ülkelerde uzun süreli kalması durumunda pozitif dışsallıklar sağlamıştır.
Birçok gelişmekte olan ülke piyasasının risk taşımasına rağmen, yabancı yatırım tercihlerinde bulunması uluslararası yatırımlardan beklenen getiri- risk yaklaşımının değerlendirildiğini göstermektedir. Bugün, birçok gelişmiş piyasanın uzman yatırımcıları, portföylerinde gelişmekte olan ülkelere özel paylar ayırmakta ve fonlar oluşturmaktadır.
Gelişmekte olan ülke konumunda olan Türkiye’de, küresel piyasa etkinleşmesi sürecinde yerini almaktadır. Dünya geneline paralel olarak, yabancıların

     bitirme tezi izle,           bitirme tezi konuları,          bitirme tezi kuralları,           bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezi örneği,           bitirme tezleri,           bitirme ödevi,           lisans bitirme tezi,           tez konuları,                      iktisat,                makro iktisat,                mikro iktisat,                istatistik bitirme tezi,                muhasebe,                maliye,                Çalışma Ekonomisi,                bitirme tezi örneği,          bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezleri,          lisans bitirme tezi,          bitirme tezi izle,                  Hukuka Giriş Bitirme Tezi,      ,işkhvx<bitirme tezi konuları,          bitirme ödevi,          örnek bitirme tezi,          bitirme projesi,          bitirme tezi kuralları,                  bitirme tezi örneği,      bitirme tezi örnekleri, 
1.3.
1
Türkiye’de doğrudan yatırım ve portföy yatırımı yapabilme imkânları 1980 sonrasında ekonomik liberalizasyon programı dahilinde kolaylaştırılmış ve yabancı sermayeyi teşvik edici düzenlemeler getirilmiştir. Türkiye’nin “24 Ocak Kararları”nın en önemli amaçlarından biri de ülkeye 1980 öncesi yıllara göre daha fazla uluslararası sermayeyi çekebilmektir. 1980 sonrası alınan önlem, yasal ve kurumsal bazı düzenlemeler sayesinde bu konuda önemli gelişmelerin sağlandığı da inkâr edilemez bir gerçektir. Ancak bu konuda ne ölçüde başarı sağlandığı tartışılabilir.
Bu bilgiler ışığında, uluslararası sermaye hareketleri ve gelişmekte olan ülkelere etkileri ve bu bağlamda Türkiye’nin uluslararası sermaye karşısındaki durumu incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmamızın birinci bölümünde uluslararası sermayenin tanımı, tarihsel gelişimi ve kuramsal çerçevesi, belirleyicileri, türleri, önemi ve etkileri incelenmiştir.
İkinci bölümde ise uluslararası sermayede finansal serbestleşme ile gelişmekte olan ülkelere yönelik uluslararası sermaye hareketleri, gelişmekte olan ülkelerin yatırım araçları, uluslararası sermayenin gelişini hazırlayıcı faktörler ve gelişmekte olan ülkelere sermaye giriş-çıkışları çeşitli veriler ışığında incelenmiştir.
Üçüncü bölümde ise uluslararası sermayenin ülkemizdeki tarihsel gelişimi, ilgili dönemler itibariyle durumu, uluslararası sermayeyi özendirici uygulamalar ve politikalar ele alınarak incelenmiş ve elde edilen sonuçlar üzerinde durulmaya çalışılmıştır.
En sonunda ise genel bir değerlendirme yapılarak bazı yetersizliklerin ortadan kaldırılabilmesi ve istenilen düzeyde bir uluslararası yatırım ve rekabet gücü oluşturulabilmesi için bazı önerilerde bulunulmuştur.
2
BİRİNCİ BÖLÜM
ULUSLARARASI SERMAYE HAREKETLERİ, BELİRLEYİCİLERİ VE ETKİLERİ
1.1. TANIM
Uluslararası (yabancı) sermaye, bir ülkenin sermaye stokuna, o ülkenin ulusal sınırları dışındaki başka bir ülkenin kurum veya vatandaşlarının sahipliği olarak tanımlanmaktadır. Bir ülkede yerleşik bulunanların kendi ülkelerinin sınırları dışında servet edinmelerine uluslararası yatırım veya uluslararası sermaye yatırımı denir. Uluslararası sermaye hareketi ise yatırım amacıyla bir ülkedeki yerleşik kişi veya kurumların bir başka ülkedeki yerleşik kişi veya kurumlara fon aktarması veya göndermesi ile ortaya çıkmaktadır. (Uzunoğlu vd., 1995: 34) Uluslararası sermaye’nin özelliği, kısa süre içerisinde ülke ekonomisine finansal ve teknolojik kaynak ekleyici bir fonksiyona sahip olmasıdır. Finansal ve teknolojik kaynaklar bir ülkeden diğerine ya borç verme ya da yatırım veya üretime katılma şeklinde aktarılmaktadır. Ekonomik kalkınmaya katkıda bulunmak amacıyla yapılan yatırımlarda uluslararası sermaye bir ülkeye teknolojik altyapıyı oluşturmak, lisans, patent hakkı gayri maddi haklar ve hizmetler sağlamak üzere gelmektedir. Bu şekilde yapılan kaynak transferleri yatırımcı veya borç veren ülke açısından sermaye ihracı, ev sahibi ülke açısından ise sermaye ithali anlamına gelmektedir (Erol, 2000: 72).
Klasik teori sermaye hareketliliğini yararlı görmektedir. Sermaye hareketleri ülkenin ödemeler dengesi hesabının sermaye dengesi bölümünde görünmektedirler. İçeriye veya dışarıya doğru bu hareketlerin üzerindeki kısıtların kalkması sermaye hesabının serbestleşmesidir. Bu sayede kısıtlı tasarruf hacmi olan ülkeler verimli yatırımlar için dış kaynak çekebilecekler, yatırımcılar portföylerini farklılaştırarak risklerini dağıtabileceklerdir.(Ercan, 2000: 32)
Neo-klasik teori, sermaye hareketlerinin serbestçe hareket edebilmesi ve önündeki engellerin kaldırılması durumunda, sermayenin bu hareketliliğinden hem zengin ülkelerde yoğun bulunan sermayenin, hem de iktisadi kalkınması için kaynak
3

     bitirme tezi izle,           bitirme tezi konuları,          bitirme tezi kuralları,           bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezi örneği,           bitirme tezleri,           bitirme ödevi,           lisans bitirme tezi,           tez konuları,                      iktisat,                makro iktisat,                mikro iktisat,                istatistik bitirme tezi,                muhasebe,                maliye,                Çalışma Ekonomisi,                bitirme tezi örneği,          bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezleri,          lisans bitirme tezi,          bitirme tezi izle,                  Hukuka Giriş Bitirme Tezi,      ,işkhvx<bitirme tezi konuları,          bitirme ödevi,          örnek bitirme tezi,          bitirme projesi,          bitirme tezi kuralları,                  bitirme tezi örneği,      bitirme tezi örnekleri, 
1.3.
ihtiyacı duyan gelişmekte olan ülkelerin yararlanabileceğini ileri sürmektedir. Çünkü bu süreç, optimal kaynak dağılımını sağlayacak ve dünya refahını arttıracaktır. (Kazgan, 2000:173)
Ricardo’ya göre; sermaye ulusal sınırları aşamamaktadır. Bunun nedeni ise kişilerin ülke sınırları dışına çıkamamasıdır. J. St. Mill’e göre ise; sermaye sahibine bağlı bir değer değildir. Sermayenin kazanç farkına bağlı olarak şehir dışına hatta ülke dışına çıkabileceğini söylemektedir. 19. yy başlarında dünyada sermaye hareketleri için uygun ortam hazırlanmakta, 19. yy sonlarında ise artık ulusal sınırlar dışına kolayca taşabilmekte olduğunu söylemiştir. (Aslan,1997: 16)
Keynes ve Ohlin’in ortaya attığı teoriler ile de sermaye hareketleri teorisinin temelleri atılmıştır. Üretim faktörlerinden olan emek ve sermayenin uluslararasında yer değiştirmekte olduğu konusunun sistemleştirilmesi, 1933 yılında Bertil Ohlin tarafından yapılmıştır. Ohlin, dünya savaşları sonrasında kazanan ülke ile kaybeden ülke arasında kaybedenin tazminat ödemesinden kaynaklı olarak, satınalma gücünde farklılıklar meydana geldiğini ortaya atmıştır. Ödeme yapan ülkenin satınalma gücünde azalmanın, diğerinde ise artışın söz konusu olduğunu belirtmiştir. (Aslan,1997: 23).
1.2. ULUSLARARASI SERMAYENİN TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ VE KURAMSAL ÇERÇEVESİ
İkinci Dünya Savaşı’ndan 1970’lerin başına kadar, yeni teknolojiyle birlikte artan verimlilik, ucuz hammadde, uluslararası düzenlemeler (Bretton Woods Para Sistemi, IMF, Dünya Bankası vs.) sayesinde gelişmiş ülkeler bir ekonomik genişleme süreci yaşamışlardır. Ancak 1970’lerin başından itibaren teknolojinin emeğin verimini artırma kapasitesinin düşmesi, hammadde fiyatlarının yükselmesi gibi nedenlerle karlılık oranları düşmeye başlamıştır. Bunun sonucunda da yatırımlar azalmaya başlamış, büyüme oranları da düşme eğilimine girmiştir. Gelişmiş ülkelerdeki yatırımcılar ise, kriz ortamında düşen karlar nedeniyle reel yatırımlardan kaçınarak özellikle, dış kaynağa ihtiyaç duyan gelişmekte olan ülkelerdeki finans sektörüne kaymaya başlamıştır. Gelişmiş ülkelerdeki genişletici iktisat politikaları 4
nedeniyle faiz oranlarının düşmesi, gelişmekte olan ülkelerdeki faizlerin yüksek olması bu ülkelere sermaye girişini artırmıştır.
Bretton Woods konferansında planlanan dünya ekonomisinin yeni yapısı ve bu doğrultuda tasarlanan uluslararası sermaye hareketleri 1970’li yıllarda yaşanan ekonomik krizi taşıyamayarak çökmüştür. Bu çöküşün ardından hem dünya ekonomisi hem de uluslararası sermaye hareketleri köklü değişimlere uğramıştır. (Berksoy ve Saltoğlu, 1998)
1980’li yılların başından itibaren, gelişmekte olan ülkeler dış borç ödemelerinde sorunlar yaşamaya başlamış, kamu açıkları hızla büyümüştür. Makroekonomik dengelerin de bozulmaya başlamasıyla dünya genelinde ekonomik yavaşlama, uluslararası faizlerin yükselmesi ve dış ticaret hadlerindeki azalma yaşanan krizi derinleştirmiştir. Pek çok ülke borç ertelemesi için talepte bulunmuştur. Sermaye hareketlerinin aniden kesilmesi net dış kaynak ihtiyacı doğurmuştur. Bu açık, kısa vadede ithalatın azaltılmasıyla kapatılmaya çalışılmış olsa da bu hareket gelişmekte olan ülke ekonomilerinin ekonomik aktivitelerinin ve yatırım oranlarının azalmasına, dolayısıyla büyüme hedeflerinin sekteye uğramasına neden olmuştur. (Kaya, 1998:12) Gelişmekte olan ülkeler bu olumsuz etkilerin üstesinden gelebilmek için dış kaynağa ihtiyacı azaltıcı programlar uygulamaya başlamıştır. Dış şokların etkisini minimize etmek amacıyla, ülkeler dış kaynağın borç olarak değil, doğrudan yabancı yatırımlar ve portföy yatırımları şeklinde gelmesini teşvik edici politikalar uygulamışlardır. (Calvo vd., 1993: 108 – 151: Dooley ve Kletzer, 1994)
1990’lı yıllarda, gelişmekte olan ülkelere yönelen sermaye hareketlerinin miktarıyla birlikte kompozisyonu da değişmeye başlamıştır. Gelişmekte olan ülkelerde 1982 yılında yaşanan borç krizine kadar sermaye hareketlerinin büyük bir kısmı banka kredileri şeklinde olmuştur. Ancak bu krizin ardından, gelişmekte olan ülkelerden önemli bir sermaye çıkışı yaşanmıştır. 1983-1990 döneminde toplam sermaye hareketlerinin %50’sini oluşturan doğrudan yatırımların büyük bir bölümü Asya ülkelerine yapılmıştır. Buradaki en önemli faktörler, düşük maliyetler nedeniyle çok uluslu şirketlerin üretimlerini bu ülkelere kaydırmaları, makroekonomik yapıdaki istikrar, yabancı yatırımcılar için uygun dış ticaret ve yatırım rejiminin sağlanması olmuştur. 1990’lı yıllardan itibaren ise finansal 5
serbestleşmeyi Asya ülkelerine göre daha hızlı uygulaması ve kısa vadeli riskin düşük olması gibi nedenlerle Latin Amerika ülkelerindeki sermaye hareketleri hızla artmaya başlamıştır. Latin Amerika ülkelerine sermaye girişinin büyük bölümü ABD kaynaklı olmuştur. Fakat 1994’te yaşanan krizden en fazla etkilenen Latin Amerika ülkeleri olmuş, Asya ülkeleri ve geçiş ekonomileri üzerindeki etkileri kısa sürmüştür. (Kaya, 1998:15)
Uluslararası sermaye hareketlerinde 1990’larda gerçekleşen büyük artış, uluslararası portföy çeşitlendirilmesine olanak sağlayan iki önemli gelişmeye bağlı olarak gerçekleşmiştir. İlk olarak, gelişmekte olan ülkeler, finansal piyasalarını, kambiyo rejimlerini ve sermaye hesaplarını serbestleştirerek ve onları yabancı yatırımcılara açarak uluslararası entegrasyona katılım derecelerini önemli ölçüde yükseltmiştir. Gelişmekte olan ülkeler aynı zamanda, kamu kuruluşlarını özelleştirerek, daha derin ve likit finansal piyasaların oluşumunu destekleyerek de yatırım imkanlarını artırmışlardır.
1990 sonrasında gelişmekte olan ülkelerde yaşanan yapısal değişimlerin yanı sıra, küresel bazı faktörler de sermaye hareketlerinin gelişiminde etkisini göstermiştir. Latin Amerika ülkelerinin tümünde 1990’ların ikinci yarısından itibaren yaşanan sermaye girişi ve bu yıllardaki dalgalanma, başlarda doğru politikaların uygulanması ve daha güçlü ekonomik performans gibi içsel gelişmelerle açıklanırken, son dönemde sermaye hareketlerinin oluşumunun çok daha geniş çaplı olduğu ve çok farklı özelliklerde ülkeleri etkilediği açıktır. Yeldan (2002) da çalışmasında sermaye hareketlerinin sadece doğru makro iktisadi politikaları uygulayan birkaç ülkeye değil, yapıları ve iktisadi politikalarında son derece farklılık gösteren birçok ekonomiye aynı ölçüde ilgi gösterdiklerini ortaya koymuştur. Örneğin 1990’lı yılların ilk yarısına bakıldığında Meksika, Arjantin, Şili gibi yapısal uyum politikalarında başarı sağlayan ülkelerin yanı sıra Brezilya gibi kamu açıklarının hızla arttığı ve ekonomik göstergelerin kötüleştiği bir ülkeye de yoğun sermaye girişleri olmuştur.
Ekonomilerin dışa açılması ile büyüyen ticaret hacmi nedeniyle gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülke kaynaklarına daha fazla ihtiyaç duymaya başlamıştır. Bunun sonucunda, gelişmekte olan ülkelerin çoğu, ulusal kambiyo rejimlerini ve
6
sermaye hesaplarını serbestleştirmiş, mali piyasalarını kurup, geliştirmiştir. Yükselen piyasalar olarak nitelendirilen bu yeni piyasalar, sermaye girişi için cazip olanaklar sunarken, kambiyo rejimlerinin serbestleştirilmesi sermaye giriş çıkışını kolaylaştırmıştır. Bu da sermaye hareketlerinin hem hacminin, hem de hızının artmasına neden olmuştur.
Gelişmekte olan ülkelerin yatırımların finansmanında yararlanmayı düşündükleri yabancı sermaye, her dönemde ve her ülkede sürdürülebilir bir süreç olmamış, bazı ülkelerde dönemler itibariyle yatırımları finanse etmekten çok ülkelerin mevcut koşullarını kullanarak spekülatif kazançlar elde etmiş ve kısa vadede kazançlarıyla birlikte söz konusu ülkeleri terk etmiştir. (Berksoy ve Saltoğlu, 1998)

     bitirme tezi izle,           bitirme tezi konuları,          bitirme tezi kuralları,           bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezi örneği,           bitirme tezleri,           bitirme ödevi,           lisans bitirme tezi,           tez konuları,                      iktisat,                makro iktisat,                mikro iktisat,                istatistik bitirme tezi,                muhasebe,                maliye,                Çalışma Ekonomisi,                bitirme tezi örneği,          bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezleri,          lisans bitirme tezi,          bitirme tezi izle,                  Hukuka Giriş Bitirme Tezi,      ,işkhvx<bitirme tezi konuları,          bitirme ödevi,          örnek bitirme tezi,          bitirme projesi,          bitirme tezi kuralları,                  bitirme tezi örneği,      bitirme tezi örnekleri, 
1.3.

Tez Ödev Talep Formu

Son Faaliyetler
Mart 2025
P S Ç P C C P
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31