Bir doktora tezinden, adayın özgün taramalarının tanıtımı beklenir. Burda ki amaç, adayın tez yazımındaki kuralları özgün taraması yapma yeteneğini kazandırmaktır. Bu nedenle uygun bir tez, aynı amaç güden bir bilimsel makale gibi karşılamalıdır. Bir tezin, dergi yayınından beklenen disiplinli yazma formunun aynısını sergilemesi gerekir. Bilimsel makaleden farklı olarak tez, birden fazla konuyu ve bazı konulara da birden fazla yaklaşık anlatabilir. Tez, öğrencinin teziyle ilgili taramada elde ettiği verilerin tümünü veya büyük bir kısmını sunabilir. Bunun için tez, genellikle bilimsel makaleden daha genel ve daha uzun olabilir.
Fakat bir tezin 200 sayfalık bir kitap olması gerektiği fikri yanlış, çok yanlıştır. Gördüğüm birçok 200 sayfalık tez, belki de toplam 50 sayfalık iyi bir bilimsel argüman içermekteydi. Diğer 150 sayfa, bir takım içeriklerin anlatılmasından ibaretti. Çok sayıda doktora tezi gördüm ve bunların bir çoğunun yazılması ve düzenlenmesine yardımcı oldum. Bu deneyimin başka, tez hazırlanmasında hemen hemen hiçbir kabul . Bilimsel yazımın birçok türü, oldukça belirli bir logaritmaya sahiptir. Fakat tez yazma öyle değildir. Bir tezi doğru yazma ölçüde kurumdan kuruma ve hatta aynı kurumun aynı bölümünde bile profesörden profesöre farklıdır. Birçok kütüphanenin en tozlu kısımları bölüm tezlerinin görüldüğü yerdir. Kuşkusuz bu tezlerde, birçok yararlı bilgi parçalar bulunur. Fakat yüzlerce sayfalık sıradan yazı arasından birkaç sayfalık faydalı bilgiyi ayıklayacak zaman ve sabır kimde olabilir? Reid (41) geleneksel tezin, artık amaca hizmet etmediğini söyleyen pek çok kişiden biridir. Reid’in sözleriyle: “Bir adayın doktora derecesi almak için geleneksel tarzda kapsamlı bir tez yazması zorunluluğu terk edilmelidir. Bu tür geleneksel tez; her tablo, her grafik ve bazları veya bazlarsız tüm deneysel işlemlerin yazıya kayıtlarının korunması gerektiği şeklindeki yanlış izlenimi desteklemektedir”.
Eğer bir tez herhangi bir amaca hizmet ediyorsa, bu amaç okur-yazarlığı belirlemek olabilir. Belki de üniversiteler hep, bir doktora derecesinin cahil birine verilmiş olmasına durumunda imajlarının ne olacağını düşündüler. Böylece, tez zorunluluğu ortaya çıktı. Daha olumlu ifade edilirse, aday; olgunluğa erişilme, disiplin ve öğrenme aşamalarından geçmiş olacaktır. Avrupa üniversitelerinde tezlerin çok daha ciddiye alındığından sözetmek faydalı olabilir. Bu tezler, adayın olgunlunluğuna ve hem bilim yapıp hem de bilimi yazabildiğini göstermek için yapılanmıştır. Böyle tezler, yıllarca süren çalışmalar ve birkaç temel yayından sonra, tezin kendisi de bütün bunlar› bir araya getiren “bir tarama/değerlendirme makalesi” olmak üzere sunulmaktadır.