Sürdürülebilir Üretim, Sürdürülebilir Tüketim, Sürdürülebilir Pazarlama, Ürün Ömrü, Planlı Ürün Eskitme, Ürün Yenileme
Üretim teknolojilerindeki gelişmeler ve lojistik imkanlarında gerçekleşen iyileşmeler, üretim maliyetlerini azaltarak dünya pazarlarında ürün çeşitliliğini arttırmış ve böylece ürünler daha ulaşılabilir bir yapıya kavuşmuştur. Üretim ve tüketim miktarlarında yaşanan artış ise, hammadde kullanımını ve ıskartaya çıkan ürün miktarını arttırarak dünyada çevresel bozulmayı hızlandırmıştır.
Ürün yenileme süresinin kısalması; üretim hacmini, kaynak kullanımını ve ıskartaya çıkacak ürün miktarını doğrudan etkilemektedir. Bu kapsamda, ürün ömrünün, hem sürdürülebilir üretim hem de sürdürülebilir tüketim sürecinde etkili değişkenlerden birisi olduğu söylenebilir. Sürdürülebilir üretim ve tüketim daha çok, kaynak kullanımı ve atık konularında araştırmacıların ilgisini çekmiştir. Özellikle, planlı ürün eskitme kavramının tartışılmaya başlanması ile birlikte, üzerinde daha fazla çalışılır hale gelen ürün ömrü bu çalışmanın da temel araştırma alanıdır.
Bu çalışma ile, tüketicilerin dayanıklı tüketim mallarında, ürün ömrüne ilişkin tercihleri ile, sürdürülebilir tüketime ilişkin kişisel değerleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Ürün ömrüne ilişkin tüketici tercihleri, sürdürülebilir tüketime yönelik kişisel değerler ve demografik özellikler dikkate alınarak bir model oluşturulmuştur. Pilot uygulamalar sonrasında geliştirilen anket internet aracılığıyla uygulanmıştır. Türkiye genelinde, 20 yaş ve üstü, en az ilköğretim mezunu, internet kullanan bireyler olarak belirlenen evrenden sağlanan, analize uygun 1815 elektronik anket değerlendirmeye alınmıştır. Gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre, ürün yenileme sebeplerinin çevresel değerlere göre farklılık gösterdiğine ilişkin hipotez dışında kalan onbir hipotez desteklenmiştir. Araştırma bulguları, beklenen ürün ömrü ile sürdürülebilir tüketimin tüm boyutları arasında pozitif yönlü bir ilişkiye işaret etmektedir. Ayrıca, yeni ürün tercihinde etkili olan nitelik ve ürün yenileme sebeplerinin, sürdürülebilir tüketimin boyutları ile ilişkili olduğu anlaşılmıştır. Kadınların erkeklere göre; daha fazla çevre bilinçli tüketim düzeyine sahip olduğu, çevreye müdahale anlamında kendilerini kişisel olarak daha etkili gördükleri ve çevresel sorunları daha fazla önemsedikleri tespit edilmiştir. Orta yaş grubu, genç yaş grubuna; kadınlar ise erkeklere göre, beklenen ürün ömrünü daha uzun olarak değerlendirmektedir. Genel olarak, gelir seviyesi ile sürdürülebilir tüketim boyutları arasında da pozitif yönlü bir ilişki vardır. Buna göre, gelir seviyesi arttıkça çevre bilinçli tüketim düzeyi, çevresel değer ile çevresel yetkinlik artmakta ve çevresel sorunlar daha fazla ciddiye alınmaktadır. Çalışma sonucuna göre; Türk tüketicisinin, ürün ömrüne yönelik algı ve tutumlarında ciddi değişiklikler yapmadan sürdürülebilir tüketim hedeflerine ulaşılabilmesi mümkün görünmemektedir. Özellikle sivil inisiyatifler ile siyasi otoritenin, yürüteceği faaliyetlerinde, tüketicinin zihninde ürün ömrüne ilişkin bir konumlandırma yapması gerektiği düşünülmektedir.