3 Saat ( Bir ÖSS Belgeseli )

3 Saat ( Bir ÖSS Belgeseli ) izle, 3 Saat ( Bir ÖSS Belgeseli ) videosu




3 Saat ( Bir ÖSS Belgeseli )“ 3 saat ” 2004 yilinda öss’ye giren iki milyona yakin adaydan, altisinin bir yil boyunca süren macerasini anlatan bir belgeseldir. her yil haziran ayinda bir pazar günü yaklasik bir buçuk – iki milyon genç öss ( ögrenci seçme sinavi ) için siniflara toplanmakta ve büyük çogunlugunun yasamsal önem atfettikleri, türkiye genelinde yilda bir kez ve ayni anda yapilan üç saatlik bir sinava girmektedirler. sinava giren ögrencilerin yalnizca % 10 kadari dört yillik bir lisans programina girebilmekte ve istedikleri veya istemedikleri bir bölümde yüksek ögrenim hayatlarina baslamaktadirlar. üniversiteye giremeyen adaylarin büyük çogunlugu ve üniversiteye girdikleri halde girdikleri bölümü degistirmek isteyen kimi adaylar, birden fazla kez öss’ye girmek zorunda kalmaktadir.Liseden mezun olan ögrencilerin büyük bir çogunlugunun öss’ ye girmesi ve sinava giren adaylarin hemen hemen hepsinin sinav sürecini çok zor bulmasi, öss’nin Türkiye’deki gençlerin çogunlugu açisindan ” çok özel bir deneyim ” oldugunu göstermektedir. her sene milyonlarca aday bu üç saatlik sinava hazirlanmakta, bunun için okuldaki derslerini, uykusunu, eglencesini, sporunu, sanatini, sosyal etkinliklerini feda ederek, önemli miktarda da para harcamaktadir. bu üç saat artik toplumsal kültürün bir parçasi olmus ve her sene ara ara gündeme gelen “ degistirilmeli ” ve “ degistirilecek ” söylemlerine ragmen, bir doga kanunu gibi hep olmus ve olacak bir olgu olarak kabul edilmistir.Bu belgesel adini her yil yüzbinlerce insanin girdigi öss’nin süresi olan ve gündelik hayatta daha çok “ 3 saat ” olarak kullanilan 180 dakikadan almaktadir. “ 3 saatte ” te, 12 ay boyunca, 2004 yilbasi gecesinden 2005 yilbasi gecesine, özel darüssafaka lisesi’nden melis, galatasaray lisesi’nden çigdem, rüstü akin anadolu meslek lisesi’nden derya, vefa lisesi’nden edin, yunus emre lisesi’nden yunus ve özel semiha sakir lisesi’nden mert’in hayatlarina konuk oluyoruz. adaylari birey olarak, aile ortamlarinda, okullarinda, dershanelerinde, öss sürecinin tüm asamalarini yasarken ve bu sürecin sonucunda vardiklari yerlerde izliyoruz.4 milyonu geçen 15- 17 yas arasi nüfusun 3 milyonu liselere kayitli. bunlarin büyük kismi ( 2.1 milyon ) düz liselerde. düz liseler sistem olarak, üniversiteye girme üzerine kurulu; bu liselerden mezun olanlarüniversiteye giremedikleri takdirde dandanakan savasi’ nin tarihini ezberden söyleyebilmek disinda hiçbir meslek sahibi olmadan elde diplomayla kalakaliyor. ve düz lise mezunlarinin üniversiteye girme orani sadece % 12.1999 yilinda iki sinavli sistem ( öss + öys ) tek sinava indirilirken, hükümetin söyledigi ” Bundan böyle dershanelere gerek olmayacak; aileler, gençler dershaneye para akitmayacak” yalanindan sonraki 5 yil içindedershane sayisi hizla artarak, 2004- 2005 ögretim yilinda 2984′ e ulasti. son bir yilda 339 dershane daha açildi, 3 katrilyon lira da dershane kasalarina girdi. hazirlik sistemine 2005 yilinda 3.2 milyar dolar harcandi. 2004 yilinda öss’ ye giren 1.786.963 ögrencinin üniversite kapisina gelene kadar öss’ ye hazirlik için yaptigi harcama tutari 11.77 katirilyon lira oldu.2004′ te yapilan arastirmaya göre, dershanelere giden genç sayisi 650 bindi. yapilan arastirmalar, gençlerin üniversiteye girmek için ortalama 2.1 yil dershaneye devam ettigini gösteriyor. liseyi bitirdikten sonra dershane için bir sene daha ayirmak genel egilim oldu. 2006 öss’ de yerlesen gençlerin % 27.3′ ü lise son sinifken, % 42.7′ si liseyi bir yil ya da daha önceden bitirmislerden olusuyor.Universite sinavina hazirlanan gençlerin % 60’i ” hayatlarinda üniveriteye giris sinavindan daha önemli bir sey olmadigini “, lise son siniflarin % 14’ü ile lise mezunlarinin % 17’si üniveriste sinavini kazanamamasinin ” hayatinin kararmasi ” anlamina gelecegini ifade ediyor.1989- 2004 arasinda 21 milyon kisi üniversite sinavina girdi ve öss için 34.5 milyon dolar harcama yapti.çogu dershane sahiplerinin cebine giden bu para ile, eger egitim bir hedefse, 69 yeni üniversite (276 fakülte, 207 enstitü, 69 yüksekokul ) kurulup sadece 1. sinifta 241.500 kisiye yüksekögrenim yolu açilabilirdi.Sadece 2006′ da, izmir’ de öss’yi kazandiktan sonra babasiyla tercih konusunda tartisan ilyas, burdur’ da öss’yi kazanamayan amatör futbol kalecisi nasuh, diyarbakir ve malatya’ da öss nedeniyle bunalima giren f.s ve ergin intihar etti. zonguldak’ ta ve ordu’ da ise r.s ve tugba öss puanlarini duyduktan sonra intihara kalkistilar.Nazi almanyasi’ nda schutzstaffel’ in kisaltmasi olan ss birliklerini bilmeyen yoktur. ss, hitler’ in korumaligini yapmak için kurulsa da sonralari birçok baska isi da kendine görev edinmis, bu görevlerden en bilineni de milyonlarca insana soykirim uygulamak olmustur. bu ss’in, fasizmin en korku salan kurumlarindan biri olarak çoktan tarihe karistigini biliyoruz. bu topraklarsa is ss, ö-ss adiyla gençlige zulüm uygulamaya devam ediyor. her geçen sene bu zulüm artarak sürüyor. insanlar, gençligin en çok korktugu seylerin basinda gelen öss’ yi askerlik hizmeti zorbaligi gibikaniksar oldu.Aslinda her öss adayinin hayatinin sinavina giden yolda ve sinav sonrasinda – herhangi bir yeri kazansin veya kazanmasin – yasadigi,, gerçekten korkulu bir gerilim filmini andiriyor. gençlerin aileleri ve yakin çevresiyle beraber yasadigi bu zulüm, firsatlar rekabet, yarisma gibi kapitalist gazlamalarla her seferinde insanlarin uyutularak teslim alindigi bir tuzak oluyor.insanlar, ” ne oluyoruz “deme firsati bile bulamadan kafakola gelip sirtüstü yere yapistiriliyor. saskinlik ve bayginlik geçmeden de ceplerindekiler bosaltiliyor. soyguncu sistem devletten onayli bu soygunu her sene geleneksel olarak gerçeklestiriyor. özgürlükten nasibini almamis sistem içi bir önermeyle bile öss’ ye harcanan para ile rahatlikla birçok üniveriste kurulabilir, milyonlarca insan da açikta kalmayabilirdi. ( hos, o üniveristelerden mezun olanlarin da diploma aldiklarinda is bulma sanslari sadece piyangodan ibaret. )Her öss sinavindan sonra dershaneler, bir sonraki soygun sezonundan pay kapmak için dershanelerinden dogru üniversiteyi kazanalarin isimlerini gazetelere ilanlar vererek,dershanelerden pankartlar sallandirarakduyurup yeni avlarini tuzaga çekmeye çalisirlar. dershaneler nedense, kazanamayan gençlerin listesini hiç açiklamaz.Son dönemde plaza görünümlü dershaneler, velileri ve ögrencileri tokatlamak için disaridan bakildiginda oldukça aldatici, göz boyayan bir tuzaga basvuruyorlar: ögretmen ve ögrenci karsilikli oturarak etüt yapiyorlar.bir nevi, kisye özel ders uygulamasi. isin enteresan yani su ki, üniveristeye hazirlanan gencin karsisindaki de, genellikle son sinif üniverisite ögrencisi ya da yeni mezun olmus, ama is bulamamis ve mecburiyetten bu isi yapan, zoraki bir ögretmencik. ögrenci aslinda üniversiteye girse bile yasayacagi kendi sonu ile ders yapiyor. karsisindaki ögretmene dershanenin verdigi para 250 ile 600 milyon arasinda degisen bir para. üniversite adayi ile üniversite mezunu ya da mezun adayi çift tarafli sömürülürken, bu toplama kamplari ss kamplarini hatirlatmiyor mu? bu topraklar bu tip soygunlara ve zulme karsi hep çaresiz mi? banker soygunlari, banka hortumlamalari, kredi karti soygunlari, dershane soygunlari…Kapitalizm ve devlet her zaman ss’ dir. onlar soygun sistemidir.