Hukuk ve Çalışma Alanları
Toplum ve genel menfaatini veya fertlerin ile toplumların ortak iyiliğini sağlamak amaç ve maksadıyla konulan ve kamu gücüyle desteklenen kaide, hak ve kanunların bütünüdür. Daha yaygın bir tanım ile hukuk, adalete yönelmiş toplumsal yaşama düzeninin bir bütünlüğüdür. Hukuk kelimesi “Arapça” hak kelimesinden-kökünden tüketilmiştir. Hak kelimesinin çoğulu olarak “Galat’ı Meşhur” ahlak anlamına gelmektedir. Türk Dil Kurumu’na göre hukuk kelimesi, “Toplumu Düzenleyen ve Devletin Yaptırım Gücünü Belirleyen Yasaların Bütünüdür”. Teknik anlamı açısından baktığımızda, hukuk dönemden döneme değiştiği için hala doyurucu bir tanım yapılmamıştır. Kant “Hukukçular hala hukukun tanımını aramaya devam etmektedirler.”. Günümüzde en çok kabul edilen tanımına baktığımızda ise; “Belirli bir zamanda belirli bir toplumdaki ilişkileri düzenleyen ve uyulması ile uygulanması devlet zoruna “Müeyyide” bağlanmış kuralların bütünüdür.”. Geniş bir kavramla ifade etmek istersek teknik anlamda hukuk; örgütlenmiş bir toplum içinde yaşayan insanların birbirleriyle veya kişilerin yine kendilerinin meydana getirdiği topluluklarla ve bu toplulukların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen, kişilerin güvencesini ve insan haklarını sağlamak amacıyla oluşturulan ve devlet gücü ile desteklenen bağlayıcı, genel, soyut ve devamlı kurallar bütünüdür. Hukuk bilimsel bir disiplin olarak da düşünülmektedir. Genel olarak hukuk’a baktığımızda, hukukun kişiler arası ilişkilerini konu alan kısmına “ÖZEL HUKUK”, kişiler ve devlet veya devleti oluşturan kurumlar arası ilişkileri düzenleyen kısmına ise “KAMU HUKUKU” adını almaktadır. Bu ayrımı Roma Hukukundan kalma bir ayrım olarak kabul edebiliriz “İus Privatum-İUs Pulbicum”. “MEDENİ HUKUK, TİCARET HUKUKU ve DEVLETLER ÖZEL HUKUKU” özel hukukun, buna karşılık “ANAYASA HUKUKU”, “CEZA HUKUKU”, “İDARE HUKUKU”, kamu hukukunun başlıca alt dallarını oluşturmaktadır. Kamu hukuku, devletin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının örgütlenişine, işleyişine, gördükleri hizmetlere ilişkin kurallar içermektedir. Demokratik toplumlarda kamu hukukuna başlıca egemen olan ilkeler hukuki güvenlik ve kanunilik prensibidir. Özel hukuk ise dar anlamda kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerini düzenlemektedir. Egemen olan ilkesi irade serbestisidir “Privataautonomie”.
Hukuk Kuralları ve Özellikleri
Hukuk bir bilim olmamakla beraber bilim dalı tanımı gereği çelişkide içermeyen bir çalışma alanıdır. Kanun yapanlar mantık eksiklikleri ve yetersizlikleri sebebi ile birbirleriyle çelişkili maddeler koyabilmektedir. Hukuk bir bilim dalı olmasa idi; çelişkili kanun maddeleri oluşmaz, bunun sonucunda da her hakim aynı şartlarda karar verir ve hareket ederdi. Hukuku bir diğer toplumu düzenleyici kurallar olan örf ve adetler, gelenekler ile dinlerden ayıran özellik devlet tarafından güvenceye alınmış ve cebri yaptırımlara sahip olmasıdır. Hukuk kuralları insan ve davranışlarını düzenler ve bulunduğu toplumun değer yargılarını taşır. Soyutluk ve genellik özelliği sayesinde benzer nitelikteki bütün durumlarda uygulanması sağlanır.
Yaptırım “Müeyyide”
Hukuk alanında yaptırım kamu gücü ile uygulanmaktadır. Hukuka uymayı zorlama, uymayanları cezalandırma ve uyulmadığı durumlardaki zararları en aza indirmek için kullanılmaktadır. Hukuk düzenini sağlamayı ve korumayı amaçlayan yaptırımlar gene hukuk düzeninin öngördüğü şekilde yerine getirilmektedir. Maddi ve manevi yaptırımlar olarak ikiyi ayrılmaktadır. Maddi yaptırımlar hukuka aykırı durumlarda uygulanabilirken, manevi yaptırımlar bu durumları engellemek için kullanılmaktadır. Ceza hukukunda ölüm, hapis ve para cezaları, anaya hukukunda siyasetten men, parti kapatma, vergi hukukunda veri kaçakçılık cezaları gibi değişik hukuk dallarında değişik yaptırımlar bulunmaktadır.
Hukukun Dayanağı
Hukuk dayanağı ile ilgili çeşitli dönemlerde kuramlar üretilmiştir. Bunlar; bilinci bir irade olarak gören kurallar, irade dışı olarak gören kuramlar ve pozitivist kuramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kuramların bazıları felsefi olmayıp, ortaya konduğu dönemin sorunlarını çözmek veya politik görüşleri hukuk biliminde dile getirme ihtiyacından ortaya çıkmıştır. Buna en güzel örnek teşkil eden Hindistan Anayasasıdır. Bugün halen kullanılan bu anayasa dünyanın en uzun ve en kapsamlı anayasasıdır.
bitirme tezi örneği,
bitirme tezi örnekleri,
bitirme tezleri,
lisans bitirme tezi,
bitirme tezi izle,
bitirme tezi konuları,
bitirme ödevi,
örnek bitirme tezi,
bitirme projesi,
bitirme tezi kuralları,
Hukukun Dayanağı ve Bilinçli İrade
Genel irade kuramı’na göre hukuk; toplumdaki insanların karşılıklı olarak birbirleriyle anlaşmalarını dayanak alır ve bunun sonucunda hukuka, toplumsal sözleşme olarak bakar. İnsanların anlaşarak ortaya çıkardığı bu toplumsal sözleşmeye uymaları kendileri için ödev olarak görülür. Tansırsal irade kuramı hukuku Tanrı’ya dayandırır ve ancak onun istemesi dahilinde ortadan kalkar. Hukuka uyma zorunluluğu, onu Tanrı’nın yansıması olarak gördükleri içindir. Kişisel irade kuramı ise Devletin iradesine dayandırır. Hukuk, devlet ve onu temsil eden güçler içindir. Her yaptığımızdan kendi öz ve hür iradelerimiz sorumludur. Ancak günümüze kadar bu kuramları tamamen çürüten ve yok sayan birçok olay olmuştur. Bu olaylardan ötürü yeni verilen hükümlerde iyi niyet şartına bakılmaktadır. Bir durum olduğunda kişinin ehliyeti bulunuyorsa ve de ortada bir yanlışlık varsa en son olarak iyi niyet durumunun olup olmadığına bakılır ve gerekli duruma göre işlemler yapılır.
Hukukun Dayanağı ve Bilinçdışı İrade
Tarihsel hukuk kuramı, hukuku ulusların tarihlerine dayandırır.Hukuk bir ulusla doğar yaşar ve gelişir, bir yasa koyucunun iradesine bağlı değildir. Doğal hukuk kuramı’na göre ise doğal hukukun insan var olmadan önce de var olduğunu ve insanların yaptığı hukukun bu doğal hukuka uygun olması gerekir.İnsan hakları doğal hukuk kuramına göre değerlendirilir.Örnek olarak insanların doğal olarak sahip olduğu yaşam hakkı değiştirilemez veya kaldırılamazlar.
Hukuk’da Pozitivist Kuramlar
Bazı pozitivistler; hukukun devlet iradesinden doğduğunu, bazıları ise sosyal bir durum olduğunu söylerler. Marx’ın hukuk alanındaki düşünceleri de pozitivist kuramlar arasına girer. Ona göre tüm toplumsal olaylar ekonomik olaylara dayanmakta, dolaylı olarak hukuku toplumsal olaylara dayandırmaktadır.
Hukukun Sistemleri
Hukuk biliminde biçim, öncelikler ve ilkeler doğrultusunda bazı sistemler ortaya çıkmıştır.
Roma Hukuku özel ders,bitirme tezi,dönem ödevi,ödev,
Kıta Avrupası ülkelerinin yanında Türkiye’nin de uyguladığı sistemdir. Bu sistemde hukuk, yurttaşlar arasındaki ilişkileri düzenlemeyi öncelikli hale getirmiştir. Bu sebeple Medeni Hukuk diğer sistemlere göre çok daha ileri düzeydedir. Bu sistemlerde hukuk, özel hukuk ve kamu hukuku olarak ikiye ayrılır. Hukuku, yasa koyucular yapar. “Continental-law” da denir.
Ortak Hukuk özel ders,bitirme tezi,dönem ödevi,ödev,
Anglo-Amerikan ülkelerinde uygulanan sistemdir. XI. yüzyılda İngiltere’de gelişmiştir. Roma hukuk sistemi gibi hukuku bölümlere ayırmaz ayrıca hukuk yaratıcısı olarak yargıçları görürler. Fakat gelişme ve teknolojinin getirdiği yenilikler yüzünden ortaya çıkan eksiklikler çıkarılan yasalarla giderilmeye çalışılmıştır. Hukuk fakültelerinde Common-law adıyla anılır.
İslam Hukuku özel ders,bitirme tezi,dönem ödevi,ödev,
Dinsel ilkelere dayanır ve hukukun yaratıcısı olarak Kur’am görülür ayrıca çıkan bazı eksikliklerde Peygamberin sözleri ve davranışları (Sünnet) dikkate alınır. Kıyas (analoji) ve İcma (mahkeme içtihatları ve bilim adamlarının görüşleri) hukukun oluşumunda önemli paya sahiptir. Osmanlı İmparatorluğunda da uygulanan bu sistem 1926’da çıkarılan Medeni Kanun ile Türkiye’de son bulmuştur. Osmanlı imparatorluğunda uygulanan hukuk sistemi bir padişahın varlığından dolayı batıdaki gibi monarşik algılansa da şeyhülislamın bir padişahı görevden alabilme yetkisinin varlığı İslam hukukunun ne derece de uygulandığını gösterir. Günümüzde İslami kuralların uygulandığı ülkeler olmakla birlikte, hukuk olarak İslam Hukukunun uygulandığı bir ülke yoktur. İslam Hukuku’nda içtihat yolu kapanmamış, ancak bu yolun derin görüş ayrılıklarını da beraberinde getirebileceği düşünülerek içtihat etmeme, kabul edilen 4 imama uygun hareket etme yolu benimsenmiştir.
Sosyalist Hukuk özel ders,bitirme tezi,dönem ödevi,ödev,
Rusya komünist devriminden sonra sosyalist ülkelerde uygulanan sistemdir. Daha çok ekonomik koşullara dayanır ve en önemli dayanağı mülkiyet hakkının kişilere değil topluma ait olmasıdır. Bireyler arasındaki özel hukuktan çok toplum çıkarları gözetilmiştir. Ayrıca Marksisit ve Leninist düşünceye göre sosyalist hukuk geçici bir durumdur ve toplumu düzenlemek içindir ve toplum komünist düzene geçtiği zaman yaptırıma dayanan bir hukuk sistemine gerek kalmayacaktır. Komünizmin Avrupa’da çökmesinden sonra sosyalist hukuk sisteminde olumsuz yönde etkilenmiştir.
Uluslar arası Hukuk özel ders,bitirme tezi,dönem ödevi,ödev,
Uluslararası hukuk bir devletin diğer bir devlet veya devletlerle veyahut bir devletin uluslararası örgütlerle ilişkilerini düzenleyen kamu hukuku dalıdır. Bir devletin ülkesinde vatandaşları arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarına “iç hukuk” denir. Bir devletin diğer devlet veya uluslararası örgütlerle ilişkilerini düzenleyen kurallar ise “dış hukuk”u meydana getirir. İç hukukta devlet üstün bir iradeye sahiptir. Fakat uluslararası hukukta devlet gibi üstün bir iradeye sahip, yani devletlerin bağlı olacakları koyacak ve bunları uygulayacak bir otorite yoktur. Uluslararası hukukta devletlerarasında eşitlik söz konusudur. Uluslararası toplum, eşit ve egemen devletlerin yan yana olduğu bir sistemdir. Bu sistemde, eşit ve egemen devletlerin yan yana olması, hem ayırt edici, hem de zayıf olan özelliğidir. Bu durum sistemi güçsüz kılar, çünkü kuralları oluşturan, uygulayan ve yorumunu yapan varlıklar, eşit ve egemen devletlerdir. Birbirine eşit ve egemen varlıklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarının kaynağı olarak bir üst organ yoktur. Dolayısı ile bu sistem içinde, kuralları yaratanla, ona tâbi olacak olanlar aynıdır. Milletlerarası toplumda devletteki gibi merkezîleşme yoktur, teşkilâttan yoksun bir yapı sergiler. Yasama işlevi, devletler tarafından gerçekleştirilir. Uluslararası hukukun kaynakları, antlaşmalar, örf ve adet hukuku, hukukun genel prensipleri, içtihatlar ve doktrindir. Uluslararası hukukun başlıca inceleme konuları şunlardır: Uluslararası hukukun kaynakları, uluslararası hukukun kişileri, uluslararası hukukun mekânsal kuralları, kara, deniz, hava ülkesi, devletlerin tanınması, devletlerin halefi yeti, diplomasi ilişkileri, sorumluluk, uyuşmazlıkların çözümü, kuvvet kullanma…
Çalışmasını Yaptığımız Hukuk Alanları
Ticaret Hukuku özel ders,bitirme tezi,dönem ödevi,ödev, ,
Medeni Hukuk özel ders,bitirme tezi,dönem ödevi,ödev, ,
Uluslar arası Hukuközel ders,bitirme tezi,dönem ödevi,ödev, ,
Anayasa Hukuku özel ders,bitirme tezi,dönem ödevi,ödev, ,
Özel Hukuk özel ders,bitirme tezi,dönem ödevi,ödev, ,
Kamu Hukuku özel ders,bitirme tezi,dönem ödevi,ödev, ,
Ceza Hukuku özel ders,bitirme tezi,dönem ödevi,ödev, ,
İdare Hukuku özel ders,bitirme tezi,dönem ödevi,ödev, ,
Devletler Özel Hukuku özel ders,bitirme tezi,dönem ödevi,ödev, ,
Yanıt yok