Risk ve Sigorta Dersi

sigorta reasurans,
sigorta risk yönetimi,
risk sigorta,
proje yönetim programları,
risk yonetimi,
proje yonetimi,
proje yöneticisi,
proje yönetim sertifikası,
1.1. Risk Yönetimi ve Sigorta Kavramları
Risk, sözlüklerde, “zarara yol açan ya da zarar verme kapasitesi olan kişi ya da nesne” olarak
tanımlanmaktadır. Riskin bir diğer tanımı “herhangi bir tehdidin bir kıymette zarar oluşturma
olasılığı”dır. Sigorta literatüründe “ortaya çıkması muhtemel bir tehlike” veya “zarar verici
olayların gerçekleşmesi ihtimali”ni anlatmak için “riziko” kelimesi kullanılmaktadır.
Risk farklı bakış açıları itibarıyla değişik şekillerde yorumlanabildiğinden, risklerin
yönetiminde de bu farklılıkların göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu bakımdan,
risklerin iyi bir şekilde tanımlanması ve analiz edilmesi risk yönetiminin başlangıcını
oluşturmaktadır.
Risk analizi, sigortacılık tekniğinde sigortalı ve/veya sigorta ettirenler nezdinde tehlike
oluşturan risklerin ortaya konması ve yorumlanmasıdır. Risk analizi uzun ve ayrıntılı bir
süreçtir. Risk analizinde sigortalı kıymetlerde tehlike oluşturacak ve bu kıymetleri
etkileyebilecek tüm tehditler ortaya konulur.
Risk yönetimi, risk analizi sonucunda ortaya konan ve yorumlanan risklerin önüne geçmek
ve/veya azaltmak amacıyla uygun, maliyet etkin karşı önlemlerin alınması işlemidir. Risk
analizi, değerlendirilmesi ve yönetimi sürekli birbirini takip eden süreçlerdir. Dolayısıyla, risk
yönetimini; riskin tanımlanmasına, analiz edilmesine, değerlendirilmesine, mücadele
edilmesine ve izlenmesine ilişkin yönetim politikalarının, süreçlerinin ve uygulamalarının
sistematik bir bütünü şeklinde tanımlamak mümkündür.
Bu süreç içerisinde, riskin değerlendirilmesinden sonra riskin yönetilmesinde kullanılacak
araca karar verilmesi gelmektedir. Bu amaçla, riskten kaçınmak, riski kabullenerek üzerinde
tutmak, riski azaltmak veya riski transfer etmek gibi farklı yöntemlere başvurmak
mümkündür.
Risk transferinde, bir riskin gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkacak maddi kayıplar başka bir
kişi veya kurumla paylaşılmaktadır. Sigorta uygulamasında, riskin gerçekleşmesi nedeniyle
uğranılacak zarar bu alanda uzmanlaşmış bir kurum olan sigortacıya belli bir prim
karşılığında bir sözleşme vasıtasıyla devredilmektedir.
Bu kapsamda, sigortayı daha geniş bir ifadeyle; sigorta, birbirine benzeyen veya birbirinin
aynı olan muhtelif rizikolara uğrayacak olan kişilerin bu işi meslek edinen ve ticari bir
faaliyet olarak üstlenen oluşum ve organizasyonlara (sigorta şirketleri) belirli bir karşılık
(prim) ödemek suretiyle taraflar arasında kararlaştırılan süre zarfında (vade içerisinde)
teminat altına alınan risklerin (rizikonun) gerçekleşmesi halinde ortaya çıkan zararın
giderilmesi için bir talep hakkına sahip olunması şeklinde tanımlamak mümkündür.
1.2. Sigortanın Tarihi
1.2.1. Dünyada Sigortacılığın Tarihsel Gelişimi

sigorta reasurans,
sigorta risk yönetimi,
risk sigorta,
proje yönetim programları,
risk yonetimi,
proje yonetimi,
proje yöneticisi,
proje yönetim sertifikası,

Dünyada sigortacılığa benzer ilk uygulamalara günümüzden yaklaşık 4000 yıl önce
Babiller’de rastlanmaktadır. Zamanın ticaret merkezi durumundaki Babil’de, kervan
tüccarlarına borç veren sermayedarlar, kervanların soyulması veya fidye ödeme durumuyla
karşılaşmaları halinde tüccarların borçlarını silmekte, buna karşılık borcu tüccarlardan geri
aldıkları zaman, taşıdıkları riskin karşılığı olarak ana borç miktarı üzerinden bir miktar para
almaktaydı. Bu olay daha sonra Kral Hammurabi tarafından yasallaştırıldı. Hammurabi
Kanunlarının en büyük özelliği haydutların saldırısına uğrayan kervanların zararlarının bütün
diğer kervanlar arasında paylaşılmasını öngörmesiydi. Bu, tehlike paylaşmasının kara
taşımacılığındaki ilk örneğidir.
M.Ö. 600 yıllarında Hindular sigorta özelliği taşıyan kredi anlaşmaları yapmaya başladılar.
Basit içerikli bu anlaşmalar, toplumlardaki sigorta düşüncesini geliştirerek sigortacılıkta ilk
adımları ortaya koyması bakımından önem taşımaktadır. Bu tür kredi anlaşmaları ortaçağda
da gelişerek deniz ödüncü ve nakliyat sigortalarının temelini oluşturmuştur.
Sigortaya daha yakın uygulamalar, özellikle deniz ticaretinin geliştiği yerlerde görülmektedir.
İlk denizci uluslardan Kartacalılar, Romalılar ve Yunanlılar arasında geminin taşıdığı yük
üzerine borç verip geminin limana varamaması riskini üstlenen ve gemi salimen limana
döndüğünde hem verdiği borç miktarını, hem de taşıdığı riziko karşılığı faiz niteliğinde
önemli pay alanlar bulunmaktaydı. Alınan bu faizler, yüksek olması nedeniyle bir süre sonra
yasaklandı. Büyük olasılıkla bu yasak, olabilecek tehlikelere karşı önceden bir prim alma
biçimine, dolayısıyla da sigorta fikrinin doğmasına yol açtı.
Prim esaslı sigorta yaklaşık M.S. 1250 yıllarında Venedik, Floransa ve Cenova şehirlerinde
görüldü. Yine de bugünkü sigortacılık anlayışının başlangıcı sayılan sigorta işlemlerine 14
üncü yüzyılda rastlandı. Ekonomik koşulların değişmesi ile ticaret, 14 üncü yüzyıldan
başlayarak çok önemli gelişmeler gösterdi. O devirde deniz ticaretinde en ileride bulunan
İtalya’da sigortaya gereksinim duyuldu ve deniz sigortası kavramı da ilk defa burada ortaya
çıktı. İlk sigorta poliçesi olarak kabul edilen mukavele 23 Ekim 1347 tarihini taşımaktaydı ve
İtalya’nın Cenova Limanı’ndan Mayorka’ya “Santa Clara“ adlı geminin yükünü temin etmek
amacıyla düzenlendi. İlk sigorta şirketi de 1424 yılında, yine Cenova şehrinde kuruldu.
Sigorta konusunda ilk mevzuat ise 1435 yılında yayınlanan Barselona Fermanıdır.
10

sigorta reasurans,
sigorta risk yönetimi,
risk sigorta,
proje yönetim programları,
risk yonetimi,
proje yonetimi,
proje yöneticisi,
proje yönetim sertifikası,

Denizde başlayıp gelişen sigortacılık, daha sonraları hayat sigortası fikrinin doğmasına neden
oldu. Gemi ve yükünün sigorta edilebilmesi, kaptan, yolcular ve tayfaların da sigorta
edilebilmesi fikrini gündeme getirdi. 17nci yüzyılda bir İtalyan bankeri olan Tonti’nin
getirdiği “Tontines” denilen sistemde, belirli kişiler bir araya gelerek, belirlenen bir süre için
ortaya belirli bir para koymakta, süre sonunda hayatta kalanlar parayı aralarında
paylaşmaktaydı. İnsanların çoğu, kendilerinin başkalarından daha çok yaşayacaklarına
inandıklarından epey rağbet gören bu sistemde ölenlerin maddi kayba uğradıkları
düşünülerek, öngörülen süreden önce ölenler için de ölüm rizikosu karşılığı prim ödenmesi
öngörüldü ve hayat sigortalarına geçiş de bu şekilde başladı.
17nci yüzyılın ikinci yarısı sigortacılığın gelişmesine yol açan iki önemli olaya sahne
olmuştur. Bunlardan ilki sigortacılıkta istatistiksel yöntemler uygulanmaya başlaması
(Olasılık Hesapları), ikincisi ise 1666 yılında Londra’da meydana gelen ve dört gün sürerek
13.000 evle 100 kilisenin kül olmasına yol açan büyük yangındır.
Kara sigortalarının doğmasına neden olan bu olay, halk üzerinde büyük etki yaratıp böyle
felaketlerin sonuçlarına karşı önlem alınması fikrini doğurdu. Gelişen bu fikirden hareketle
1667 yılında “ Fire Office “ (Yangın Bürosu) kurulmasından sonra 1684 yılında buna rakip
bir ortaklık şeklinde ortaya çıkan ilk yangın sigorta şirketi “ Friendly Society “ faaliyete geçti.
1688 yılında İngiltere’de Lloyd’s’un temellerinin atılmasıyla sigortacılıkta yeni bir dönem
başladı. Londra’da bulunan ve Edward Lloyd adında bir kişinin işlettiği kahvehane, gemi
sahipleri, iş adamları ve tüccarların deniz ticaretine ilişkin bilgi alışverişinde bulundukları bir
mekân olmuştur.

sigorta reasurans,
sigorta risk yönetimi,
risk sigorta,
proje yönetim programları,
risk yonetimi,
proje yonetimi,
proje yöneticisi,
proje yönetim sertifikası,

Burada sefere çıkan bir gemi veya geminin yükü üzerine teminat veren kişiler, “Underwriter”
sıfatıyla belgeler düzenleyerek faaliyette bulunmaya başlamış ve yine bu kişiler Edward
Lloyd’un ölümünden sonra kendi aralarında Lloyd’s adında bir topluluk kurmuştur. Lloyd’s
1871 yılında İngiltere Parlamentosunun çıkardığı bir kanunla birlik haline getirilmiştir.
Lloyd’s ilk yıllarında sadece deniz sigortaları sahasında faaliyet gösterirken, sonraları kara
sigortaları sahasına da geçmiş olup, günümüzde her türlü sigortanın yapılabildiği bir kuruluş
haline gelmiştir. Lloyd’s, dünyada başka benzeri olmayan, tamamen kendine mahsus bir
sigorta kuruluşudur. Lloyd’s bir sigorta şirketi olmayıp, sigorta teminatı veren şahısların
oluşturduğu bir topluluk, bir birlik ve aynı zamanda dünya gemicilik istihbaratı konusunda bir
merkezdir.
Lloyd’s’ un en belirgin özelliği, Lloyd’s üyelerinin bütün varlıklarıyla sorumluluk taşımaları
ve hiç bir zaman sigortalı ile doğrudan temas etmemeleri, ilişkinin “Broker” denilen aracı kişi
veya firmalarla temin edilmesidir. Brokerler Lloyd’s ile çalışabilmek için buraya kaydolmakta
ve müşterinin gerek sigorta gerekse tazminat alma işlerini takip etmektedir.
19 uncu yüzyılda yangın sigortaları İngiltere’den Avrupa’ya ve Birleşik Amerika’ya
yayılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde 1752 tarihinde, Londra sisteminden hareketle
sigortacılık etkinliği başlamıştır. İlk ciddi sigorta kuruluşu, Insurance Company of North

1850’lerde Avrupa’da faaliyet göstermeye başlayan sigortacılar Osmanlı Devleti
topraklarında da aynı girişimlerde bulunmuşlardır. Bu acentelikler tamamen azınlıklar
tarafından yönetiliyor, poliçeler genellikle Fransızca yazılıyor, prim hiçbir tarife veya sisteme
bağlı olmuyordu. Sigortayı satın alanlar da çoğunlukla azınlıklar ve burada oturan yabancı
uyruklu kişilerdi. O tarihlerde geniş ölçüde ahşap ev kullanılması ve meydana gelen yangınlar
bu sigortacıların sayısını ve iştahını arttırmış, hiçbir kontrole ve izne tabi olmaksızın faaliyete
geçen ve bir ara sayıları 150’ye varan acentelerin arasına sahteleri bile katılmıştır.
Osmanlı Devleti’nin yabancı ülkelere olan borçlarının idaresi ve tasfiyesi için kurulan Düyunu
Umumiye ve Kapitülasyonlar, yabancı acentelerin çalışmasına daha da kolaylık sağlamıştır.
Ancak, bu faaliyetlerin yanı sıra şikâyetlerin artması Osmanlı Devleti’ni harekete geçirmiş ve
1883 yılında acentelere çalışmak için ruhsat alma zorunluluğu getirilmiştir.
Ülkemizde sigortaya karşı ilgi esasen 1870 yazında İstanbul’un Beyoğlu semtinin büyük bir
kısmını tahrip eden yangından sonra duyulmaya başlamış ve 1872 yılında 3 İngiliz sigorta
şirketi acente olarak faaliyete geçmiş, 1878 yılında bir Fransız sigorta şirketi bunu izlemiştir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, hemen hemen tamamıyla yabancıların elinde olan
sigortacılık sektöründe, tümüyle yerli sermaye ve işgücüyle çalışan bir sigorta şirketi
bulunmamaktaydı. Kurulan ilk şirket; Osmanlı Bankası, Tütün Rejisi ve Düyunu Umumiye
İdaresi’nden bir sermaye grubunun ortaklığındaki 1893 tarihli Osmanlı Umum Sigorta’dır.
Daha sonra bunu 1923 tarihinde Şark Sigorta ( Riunione Adriatica Katılımı) ve diğerleri takip
eder. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, ekonominin her alanında, öncelikli olarak da finans
sektöründe yerel sermayenin faaliyet göstermesi ve güçlenmesi hedeflendi. Genç
cumhuriyetin gelişmeye başlayan ekonomisi için sigorta sektörünün varlığı önem taşıyordu.
Gerek Türk bankaları, gerekse tüccar ve sanayiciler, yerel sermayeye dayalı, güvenilir bir
sigorta şirketine ihtiyaç duyuyorlardı. Kamu kesimi de yeni doğmakta olan sanayi tesislerini
yabancı sermayeli sigorta şirketlerine emanet etmek istemiyordu.
Mustafa Kemal Atatürk, bu ihtiyaçları karşılamak üzere, tamamen milli sermayeli bir sigorta
şirketi kurulması talimatı verdi. Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi, bu talimat üzerine
12

sigorta reasurans,
sigorta risk yönetimi,
risk sigorta,
proje yönetim programları,
risk yonetimi,
proje yonetimi,
proje yöneticisi,
proje yönetim sertifikası,

Türkiye İş Bankası ve İttihad-ı Milli Sigorta Şirketi ortaklığı tarafından dörtte biri ödenmiş
500.000 TL sermaye ile 1925 yılında kuruldu. Aynı dönemde yurtdışı menşeli sigorta
şirketleri de unvanlarını Türkçeye çevirmişlerdir. Bu çerçevede 14 Mart 1925’te Güneş
Sigorta A.Ş. (Soleil) tesis edilmiş (Günümüzde faaliyetini sürdüren Güneş Sigorta ile
karıştırılmamalıdır) ve bunu 19 Eylül 1926’da Bozkurt Türkiye Umum Sigorta Şirketi’nin
(Assurence Gles de Paris) kuruluşu izlemiştir.
1927 yılında Sigortacılığın ve Sigorta Şirketlerinin Teftiş ve Murakabesi Hakkındaki Kanun
yürürlüğe girdi. Yerli ve yabancı sigorta şirketlerinin denetlenmesi, döviz çıkışının önlenmesi
amacını taşıyan bu kanunla birlikte sigortacılık gelişmeye, yerli sermaye ile kurulan
şirketlerin sayısı artmaya başladı. 1929’da Milli Reasürans T.A.Ş. kuruldu.
Milli Reasürans T.A.Ş. şirketi, sigortacılığın millileştirilmesine zemin ve imkan hazırlamak,
reasürans primlerinin imkan nispetinde memlekette kalmasını sağlamak suretiyle döviz
tasarrufunda bulunmak ve hazineye gelir temin etmek amaçlarına hizmet etti. Ayrıca, devlete
gelir yaratmak, yabancı şirketlerin egemenliğini kırmak ve hükümetin toplumsal ve ekonomik
politikalarının araçları olarak kullanılmak üzere tekeller oluşturmak amacı da güdüldü.
Devletin planlı sanayileşme politikalarını yürütmek üzere 1933’de kurulan Sümerbank
tamamen yerli sermayeyle 1935 yılında Güven Sigorta’yı kurdu. 1936’da ise bir diğer yerli
sermayeye dayanan sigorta şirketi olarak Anadolu Sigorta tarafından Ankara Türk Sigorta
şirketi kuruldu. 1942 yılında ilk özel sermayeli sigorta şirketi (Doğan Sigorta) kurulmuştur.
Bunu ilerleyen yıllarda diğer şirketler takip etmiştir.
Nihayet 1959 yılında 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu yürürlüğe girmiştir.
1968–1984 arasında sigorta şirketi kurulmasına izin verilmemiştir. 1980’li yıllardan itibaren
sigorta sektöründe liberalleşme çalışmaları başlamış, piyasaya giriş-çıkışlar daha serbest hale
gelmiş, mali bünyeyi güçlendirici önlemler alınmasına çalışılmıştır. Yine bu dönemde yeni
sigorta şirketlerinin kurulması için verilen izni takiben şirket sayısı hızla artmıştır.
Özellikle 1994 sonrası dönemde sektörde faaliyet gösteren sigorta şirketleri sayısındaki artışın
kaynağında, mevcut şirketlerin hayat branşından ayrı olarak şirketleşmeye gitmesi olgusuna
da dikkat çekmek gerekmektedir.
7397 sayılı Kanun ve ilgili diğer mevzuatın sigorta hizmetleri hususunda Sanayi ve Ticaret
Bakanlığına vermiş olduğu görev ve yetkiler, 18/12/1987 tarihli ve 303 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname ile Başbakanlığa ve müteakiben Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına
devredilmiştir.

sigorta reasurans,
sigorta risk yönetimi,
risk sigorta,
proje yönetim programları,
risk yonetimi,
proje yonetimi,
proje yöneticisi,
proje yönetim sertifikası,

01/051990 tarihinden itibaren kaza sigortaları (zorunlu sigortalar hariç), mühendislik
sigortaları ile tarım sigortalarında; 01/10/1990 tarihinden itibaren de yangın ve nakliyat
sigortalarında da serbest tarife sistemine geçilmiştir.
09/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı Teşkilat Kanunu ile Sigortacılık Genel
Müdürlüğü kurulmuştur. Aynı kanunla ayrıca Sigorta Murakabe Kurulu, Sigorta Denetleme
Kurulu adı altında Hazine Müsteşarlığı merkez denetim birimleri arasına dâhil edilmiştir

Yanıt yok

Bir yanıt yazın

Tez Ödev Talep Formu

Son Faaliyetler
Aralık 2024
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031