tez ödevleri,
iktisat bölümü tez konuları,
iktisat tez,
bitirme tezi,
“bitirme tezi,
bitirme tezi,
bitirme projesi,
bitirme projesi,
fınans yatırım,
finansal analiz eğitimi,
finansal analiz ders notları,
İşletme,
İktisat,
1.1.1. Klasikler Öncesi: Merkantilizm
Adam Smith (1776) ve diğer klasiklerden önce sömürgeci Batı Avrupa da oluşmuş bir görüş. Merkantilist felsefeye göre dış ticaret politikasının temel amacı hazinenin altın stokunu arttırmaktır. Bunun sonucu olarak ihracatın arttırılması, mamul mal ithalatının ise kısıtlanması politikasını benimser. Hammadde ithalatı ise serbesttir. Bunun anlamı dışarıdan alınan hammaddeler işlenerek katma değeri yüksek bir şekilde, ülkeye altın getirecek şekilde ihraç edilmesidir. Devletin dış ticarette sert müdaheleci rolünü savunur çünkü merkantilistlere göre dış ticarette bir taraf kazanırken (yani altın stokunu arttırırken) öbür taraf kaybetmek zorundadır: sıfır toplamlı oyun (zero-sum game). Böyle düşünmelerinin sebebi dünyadaki altın stokunun sabit olduğunu varsaymalarıdır.
Ancak sanayi devrimiyle birlikte İngiltere de üretim hızla arttı. Ekonomiyi ayakta tutabilmek için üretilen malları satabilecek pazarlar bulmak gerekiyordu. Bunun sonucu olarak korumacı politikaları devam ettirmenin mümkün olmadığı anlaşıldı. Daha liberal düşünceler hakim oldu ve Adam Smith de bunları kaleme aldı.
1.1.2. Adam Smith in Mutlak Üstünlük Teorisi
Klasik liberal ekonomik düşüncenin babasıdır. Ulusların Zenginliği (1776) kitabı klasik düşüncenin temel kaynağıdır. Klasiklere göre bireyler kendi çıkarlarının peşinde koşarlar (homo economicus). Tüketiciler tüketimden aldıkları faydalarını, üreticiler ise karlarını maksimize ederler. Şaşırtıcı olan ise herkes kendi çıkarı peşinde koşarken ortaya çıkan sonucun verimli olmasıdır. Bunu sağlayan ise pazarlardaki fiyat mekanizmasıdır.
Smith dış ticaret konusunda merkantilistlerin sıfır toplamlı oyun düşüncesini çürütmüştür. Ticaretten her iki ülke de kazanır. Her iki ülke de ticaretin olmadığı duruma göre daha yüksek üretim ve tüketim noktalarına ulaşabilir. Bunu sağlayan (ülkeler arası) uzmanlaşma ve işbölümüdür. Bu konuda geliştirdiği model Mutlak Üstünlük Teorisidir. Hem bu modelde ve hem de ilerde karşımıza çıkacak dış ticaret modellerindeki basitleştirici standard varsayımlar şunlardır:
- Ø İki ülke ve iki çeşit mal vardır, her iki ülke de her iki malı üretebilir.
- Ø Dış ticarette para kullanılmaz, mallar değiş tokuş edilir.
- Ø Fiyatlar nominal-parasal değil reeldir-görecelidir, yani bir malın değeri diğer mal cinsinden veya malı üretmek için harcanması gereken işgücü miktarı cinsindendir.tez ödevleri,
iktisat bölümü tez konuları,
iktisat tez,
bitirme tezi,
“bitirme tezi,
bitirme tezi,
bitirme projesi,
bitirme projesi,
fınans yatırım,
finansal analiz eğitimi,
finansal analiz ders notları,
İşletme,
İktisat, - Ø Her iki ülke her iki malı tüketmeye ihtiyaç duyar.
Bu varsayımlara göre Mutlak Üstünlük Teorisi ni Türkiye ve Almanya dan oluşan bir örnekle açıklayalım. Bu iki ülkede ortalama bir işçinin bir saatte üretebildiği Havlu ve Civata miktarları aşağıdaki gibi olsun:
Bir saatte üretilen miktar: | Havlu (adet) | Civata (adet) |
Almanya | 2 | 8 |
Türkiye | 5 | 3 |
Tablo 1
Burda dikkat edilmesi gereken nokta tablodaki sayıların verimlilik derecesini gösterdiğidir. Maliyete çevirmek için tersini (1/x) almak gerekir. Tablo 2 de her maldan bir adet üretmek için harcanması gereken işgücü- yani maliyet- saat cinsinden verilmiştir.
Adet başına işgücü saati: | Havlu (saat) | Civata (saat) |
Almanya | ½ | 1/8 |
Türkiye | 1/5 | 1/3 |
Tablo 2
Bu durumda, bir malı daha ucuza imal eden ülke o malda uzmanlaşır ve onu ihraç eder. Diğer malı ise ithal eder. Örneğimizde
- Türkiyenin havluda mutlak üstünlüğü vardır. Türkiye havlu üretiminde uzmanlaşacak ve onu ihraç edecek, civatayı ithal edecektir.
- Almanya ise civatada uzmanlaşacak ve civata ihraç edip havlu ithal edecektir.
Dış ticaretin nasıl daha yüksek üretime ve tüketime imkan verdiğini şöyle görebiliriz: Mutlak Üstünlük Teorisi bunu göstermiştir. Eğer dış ticaret olmasaydı Türkiye bir saatte 1 havlu ve 2.4 civata (48dk / 20dk) üretebilir ve tüketebilirdi. Almanya ise 1 havlu ve 4 civata (30dk / 7.5dk) üretebiliyor ve tüketebiliyor. Dış ticarete ve uzmanlaşmaya imkan tanırsak, Türkiye bir saatte 5 havlu üretir, Almanya ise 8 civata üretir. Türkiye Almanya ya 2 havlu satıp karşılığında 3 civata alsın (fiyatlar başka oranda da olabilir) . Türkiye nin tüketimi 3 havlu ve 3 civata olur. Almanya nın tüketimi ise 2 havlu ve 5 civata olur. Görüldüğü gibi her iki ülke de daha fazla tüketme ve üretme imkanına kavuşuyor. tez ödevleri,
iktisat bölümü tez konuları,
iktisat tez,
bitirme tezi,
“bitirme tezi,
bitirme tezi,
bitirme projesi,
bitirme projesi,
fınans yatırım,
finansal analiz eğitimi,
finansal analiz ders notları,
İşletme,
İktisat,
1.1.3. David Ricardo nun Karşılaştırmalı (Göreceli) Üstünlük Teorisi
David Ricardo dış ticaretin her iki tarafa da fayda sağlaması için mutlak üstünlüğe gerek olmadığını göstermiştir[1]. Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisine (KÜT) göre, bunun için sadece her bir ülkedeki göreceli maliyetlerin (göreceli fiyatların) farklı olması yeterlidir. Mesela, bugün diyebiliriz ki Çin de işgücü çok ucuz olduğundan bütün mallarda Çin in mutlak üstünlüğü vardır. O zaman Mutlak Üstünlük Teorisine (MÜT) göre Çin herşeyi kendisi üretecektir ve dış ticarete ihtiyacı yoktur. Ancak gerçekte olay böyle değildir. Günlük hayattan bir örnek verirsek: Yaşar Öz hem İstanbul daki en iyi kalp doktoru, hem de en iyi bilgisayar programcısı olsun. Yani diğer tüm çalışanlara mutlak üstünlüğü olsun. Peki Yaşar Öz hem kalp ameliyatları yapıp hem de bilgisayar yazılımlarını kendisi mi yazar? Hayır. En çok geliri hangi meslekten elde ediyorsa o mesleği yapar. Diyelim ki kalp doktorluğu daha fazla gelir getiriyor, onu yapar. Yazılımları satın alır.
Ülkeler arasında da böyledir. Daha açıkça görebilmek için somut bir örnek verelim. Türkiye ve Portekizin Kumaş ve Üzüm üretimini ele alalım. Aşağıda Tablo 3 iki ülkenin kumaş ve üzüm üretimindeki verimliliklerini gösterir.
Bir saatte üretilen miktar: | Kumaş (metre) | Üzüm (kg) |
Türkiye | 8 | 4 |
Portekiz | 1 | 2 |
Tablo 3
Burada dikkat ederseniz Türkiye nin hem kumaşta hem de üzümde mutlak üstünlüğü vardır. Peki burada ticaretten fayda yok mudur? MÜT e göre yoktur, KÜT e göre (ve bana göre!) vardır çünkü burda önemli olan kumaşın Türkiyedeki göreceli fiyatının Portekizdeki göreceli fiyatından farklı olmasıdır. Kumaşın göreceli fiyatı üzüm cinsinden maliyeti olarak tanımlanır. Yani bir metre kumaşın fiyatı “bir metre kumaşı üretmek için harcanan işgücü zamanında ne kadar üzüm üretebilirdik?” in cevabıdır. Buna göre Türkiye de bir metre kumaşın fiyatı ½ kg üzümdür. Portekizde ise bir metre kumaşın fiyatı 2 kg üzümdür. Yani iki ülke arasında kumaşın göreceli fiyatı 4 kat farkediyor: Türkiye kumaşı Portekize nisbeten 4 kat daha az maliyete üretebiliyor demektir. O zaman Türkiye kumaşta uzmanlaşmalıdır ve satmalıdır.tez ödevleri,
iktisat bölümü tez konuları,
iktisat tez,
bitirme tezi,
“bitirme tezi,
bitirme tezi,
bitirme projesi,
bitirme projesi,
fınans yatırım,
finansal analiz eğitimi,
finansal analiz ders notları,
İşletme,
İktisat,
Aynı mantıkla 1 kg üzümün göreceli fiyatı Türkiyede 2 metre kumaş iken, Portekizde ½ metre kumaştır. O zaman Portekiz üzümü göreceli olarak çok daha ucuza mal eder. Portekiz sadece üzüm üretip Türkiye ye satmalı, karşılığında kumaş satın almalıdır.
Dış ticaret sayesinde daha fazla üretim ve tüketime ulaşabileceklerini görelim: Eğer dış ticaret olmasa, Türkiye saatte 1 kg üzüm ve 6 metre kumaş üretebilir ve tüketebilir. Portekiz ise saatte 1 kg üzüm ve ½ metre kumaş üretebilir ve tüketebilir. Ticarete imkan verilse Türkiye sadece kumaş üretir ve 8 metre kumaş üretir. Portekiz 2 kg üzüm üretir. Portekiz 1 kg üzümü Türkiyeye satsın ve karşılığında 1 metre kumaş alsın. O zaman Türkiye 1 kg üzüm ve 7 metre kumaş tüketebilir. Portekiz ise 1 kg üzüm ve 1 metre kumaş tüketir. Ticaretin olmadığı duruma göre her iki ülke daha fazla tüketebiliyor.
KÜT e göre dış ticareti karlı kılan ülkelerdeki iç maliyetlerin ve dolayısıyla iç reel (göreceli) fiyatların farklı olmasıdır.
1.1.4. Ricardo Modelinin Eleştirisi
- Ricardo modeli ülkeler arasındaki verimlilik farklarını veri kabul eder, bu farklılıkların neden ortaya çıktığını açıklamaz. Mesela Almanya makine üretiminde niye Türkiye den daha verimlidir de Türkiye tekstilde daha verimlidir? Gerçekte bunun nedenleri ülkeler arasında faktör arzlarının farklı olması, teknoloji, yönetim becerisi vb. olabilir.
- Ricardo nun KÜT modeli bir arz modelidir, piyasanın talep tarafını dikkate almaz. Sonraki bölümlerde talep tarafını çalışacağız. Mesela ekmeğin fiyatını belirleyen sadece maliyeti midir? Fiyatları arzla beraber talep de belirler.
- Ricardo modeli üretimde maliyetin sabit olduğunu kabul eder: mesela Türkiye de bir metre kumaşın maliyeti üretilen miktardan bağımsız olarak hep 1/8 işgücü saatidir. Halbuki gerçekte üretim arttıkça maliyetler azalabilir ya da artabilir.
- Modelde maliyet sadece işgücüne indirgenmiştir. Diğer üretim faktörleri sermaye, doğal kaynaklar, girişimcilik ihmal edilmiştir.
- Model statiktir, zaman içindeki değişimleri dikkate almaz.
1.1.5. Üretim-Maliyet İlişkileritez ödevleri,
iktisat bölümü tez konuları,
iktisat tez,
bitirme tezi,
“bitirme tezi,
bitirme tezi,
bitirme projesi,
bitirme projesi,
fınans yatırım,
finansal analiz eğitimi,
finansal analiz ders notları,
İşletme,
İktisat,
Üretim miktarına göre birim maliyetler değişebilir. Eğer üretim arttıkça birim maliyet değişmiyorsa sabit maliyetler, artıyorsa artan maliyetler, azalıyorsa azalan maliyetler vardır denir. Birim maliyetler gerçekte monoton sabit, azalan ya da artan değildir, yani işletmenin hacmine göre bir seviyeye kadar azalıp, sonra sabit kalıp, sonra da artabilir. Birim maliyetler sektöre göre de değişir. Mesela bazı sektörlerde sabit yatırım yüksektir: GSM hizmeti, yazılım, kablolu TV, elektrik gibi. Bu sektörlerde müşteri sayısı arttıkça birim maliyet azalır. Başka sektörlerde başka olabilir. Alternatif maliyet durumlarını aşağıda inceleyelim.
1.1.5.1. Sabit Maliyetler
Sabit maliyetler için daha önce verdiğimiz Türkiye Portekiz örneğinden devam edelim. Tablo 3 ü tekrar hatırlarsak:
Bir saatte üretilen miktar: | Kumaş (metre) | Üzüm (kg) |
Türkiye | 8 | 4 |
Portekiz | 1 | 2 |
Tablo 3tez ödevleri,
iktisat bölümü tez konuları,
iktisat tez,
bitirme tezi,
“bitirme tezi,
bitirme tezi,
bitirme projesi,
bitirme projesi,
fınans yatırım,
finansal analiz eğitimi,
finansal analiz ders notları,
İşletme,
İktisat,
Bu tabloyu grafikle de gösterebiliriz: Bir saatte üretilebilecek alternatif kumaş-üzüm kombinasyonlarını çizdiğimiz eğriye (ya da doğruya) üretim olanakları eğrisi (ÜOE) diyeceğiz. ÜOE eğrisi bir ülkenin sabit teknoloji ile sabit sınırlı kaynaklarını (işgücü, sermaye, doğal kaynaklar, girişimcilik, vb) tam kullanarak birim zamanda üretebileceği maksimum mal kombinasyonlarının gösterildiği eğridir. Buna göre Türkiyenin ve Portekiz in ÜO eğrileri Şekil 1 ve Şekil 2 dedir:
Yanıt yok