Uluslarası İlişkiler Teoriler Bitirme Tezi

bitirme ödevleri,
Uluslararası İlişkiler,
Siyaset Bilimi,
Uluslararası Hukuk,
Uluslarası İlişkiler Bitirme Tezi,
tez ödevleri,
sosyoloji,
sosyoloji bitirme tezi,
kamu yönetimi,
siyaset bilimi,

Uluslararası ilişkiler, Batı literatüründeki çeşitli eserlerden felsefi
temellerini alarak 1. Dünya Savaşı sonrası dönemde ayrı bir disiplin
hüviyeti kazanmaya başlamıştır. Uluslararası arenadaki egemen aktörlerin
diğer egemen aktörler karşısındaki hareket tarzlarını açıklamaya ve tahmin
etmeye yönelik geliştirilen teorik yaklaşımlar aynı felsefi temeller üzerine
inşa edilmiştir. İlk teorik yaklaşımlar Antik Yunan kaynaklı pozitivist bakış
açısıyla tasarlanan varsayımlarla devletlerarası münasebetleri
gözlemlenebilir gelişmeler dâhilinde izah etmeye çalışmıştır. Uluslararası
ilişkiler disiplininin ortaya çıkışına zemin hazırlayan gözlemlenebilir
gelişmeler ise çoğunlukla savaşlardır. Savaşlar; uluslararası sistemin
aktörlerini dönüştürme ve devletlerarası düzeni değiştirme işlevlerinden
ötürü birincil önceliğe sahip hadiseler olarak değerlendirilmiştir.
Bu nedenle, uluslararası ilişkiler disiplini ortaya çıktığında doğrudan
barış kavramıyla ilgilenmemiş, daha çok uluslararası düzenin, savaşların ve
tarihteki ilgili gelişmelerin teorik değerlendirmelerine odaklanmıştır. Barış
kavramı ancak devletlerarası düzen ve savaşlar kapsamında dolaylı olarak
ele alınmıştır. Bunun sonucu olarak uluslararası ilişkiler disiplininde barış
kavramı üzerine yapılan çalışmalar, savaş üzerine yapılan çalışmaların
gölgesinde kalmıştır. Mevcut literatürde uluslararası çatışmalar ve terörizm
konularında gerçekleştirilen bilimsel araştırmalar barışın tesisi,
sürdürülebilirliği ve korunması hakkındaki araştırmalardan oldukça
fazladır. Uluslararası ilişkilerin bir alt dalı olarak ortaya çıkan çatışma
çözümü ve barış çalışmaları disiplini dahi barış kavramını geliştirmekte Teoriler Işığında Güvenlik, Savaş, Barış ve Çatışma Çözümleri
134
başarısız olmuş, aksine savaşa neden olan dinamikleri açıklamaya
girişmiştir. Şiddet, insan doğasının ve devletlerarası etkileşimin doğal bir
yönü olarak değerlendirilmiş, karar alıcıları barışa ikna edebilecek iklimin
niteliklerinden ziyade devletleri silahlı güç kullanmaya sevk eden sebepler
üzerinde durulmuştur.
1
Ancak, son dönemlerde uluslararası ilişkilerde barış konusu odaklı
akademik dergilerin, enstitülerin, yüksek lisans ve doktora programlarının
ve derslerinin arttığı gözlemlenmiştir. Bu süreçte uluslararası siyasi
gelişmeler kapsamında barış olgusunu ele alan yayınların çoğalması
beklenmektedir. Ampirik verilerdeki çeşitlilik uzun dönemde barışı
inceleyen teorik literatürün zenginleşmesine hizmet edecektir. Disiplinin
mevcut teorik literatüründeki barış kavramının incelenmesi ise uluslararası
ilişkiler akademisini ve öğrencilerini bu yönde entelektüel çaba sarf etmeye
teşvik edebilir. Böyle bir mülahaza ile hazırlanan bu çalışma; uluslararası
ilişkiler teorilerinde barış kavramının nasıl ele alındığını analiz etmekte,
disiplinde barışla ilgili teorik literatürün genel çerçevesini ortaya
koymaktadır. Çalışmada, Pozitivist teorilerden İdealizm, Liberalizm,
Uluslararası Entegrasyon Teorileri, Demokratik Barış Teorisi, Realizm ve
Marksizm; postpozitivist teorilerden ise Eleştirel Kuram ve
Postyapısalcılık’ın barışın tesisine ilişkin yaklaşımları incelenmektedir.
POZİTİVİST TEORİLERDE BARIŞ KAVRAMI
İdealizm Geleneğinde Barış Kavramı
İdealizm’in dünya barışının nasıl gerçekleşebileceğine ilişkin yaklaşımı;
bütün halkların hür iradesiyle kendi yönetimlerini tayin edebilme hakkı,
uluslararası hukukun üstünlüğü, devletlerarası ticari ilişkiler, uluslararası
işbirliğini sürekli kılacak devletlerarası teşkilatlar ve dünya genelinde etkili
olabilecek federal bir idare sistemi gibi fikirlere dayanır. İdealist
düşünürler, bu alanlardaki ilerlemelerden hareketle uluslararası sistemde

bitirme ödevleri,
Uluslararası İlişkiler,
Siyaset Bilimi,
Uluslararası Hukuk,
Uluslarası İlişkiler Bitirme Tezi,
tez ödevleri,
sosyoloji,
sosyoloji bitirme tezi,
kamu yönetimi,
siyaset bilimi,
1
Oliver P. Richmond, Peace In International Relations (New York: Routledge Taylor &
Francis Group, 2008), 1-4.Uluslararası İlişkiler Teorileri ve Barış
135
nihai barışa doğru bir gelişme olduğu kanaatine sahip olmuşlardır. İdealizm
geleneği; Jeremy Bentham, John Locke, Adam Smith, Immanuel Kant ve
Thomas Paine gibi düşünürlerin fikirlerinden beslenerek ortaya çıkmış; Sir
Alfred Zimmern, Norman Angell, Philip Noel-Baker gibi isimlerin
çalışmalarıyla gelişmiştir. İdealist yaklaşım, Woodrow Wilson’ın 1918
yılında ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi’nin ortak oturumunda beyan
ettiği 14 İlke doğrultusunda uluslararası ilişkilerde somut uygulamalarını
bulmaya başlamıştır.
İdealizm’e göre uluslararası sistemde barışçıl ve adil dünya düzenine
doğru bir ilerleme vardır. İnsan doğası özünde barışçıldır ya da barış içinde
bir arada yaşama yönünde olgunlaşabilecektir. Devletler demokratik
değerlerle donatıldıkça diğer devletlerle olan ihtilaflarını savaşarak değil
sulh yoluyla çözme yönünde irade gösterecek, ortak menfaatleri ön planda
tutarak işbirliğine yönelecektir. Devletlerarası etkileşimde savaş
kaçınılmaz değildir. Savaşlara yol açan faktörler devletlerarası teşkilatlar
tarafından denetim altına alınabilir. İdealist bakış açısı savaşın ebediyen
ortadan kaldırılabileceğini, evrensel ve nihai bir barışın gelecekte
gerçekleşebileceğini ileri sürer. Tüm düşmanlıkların sona erdirilmesi,
devletlerin savaşma yeteneklerinin asgariye indirilmesi ve silahlı
kuvvetlerin sadece iç güvenliği sağlayabilecek ölçekte tutulması kalıcı
barış için gereklidir. Immanuel Kant, devletlerarası antlaşmaların ileride
çatışmalara mesnet teşkil edebilecek gizli maddeler içermesine ve sürekli
orduların varlığına bu nedenle karşı çıkmıştır.

bitirme ödevleri,
Uluslararası İlişkiler,
Siyaset Bilimi,
Uluslararası Hukuk,
Uluslarası İlişkiler Bitirme Tezi,
tez ödevleri,
sosyoloji,
sosyoloji bitirme tezi,
kamu yönetimi,
siyaset bilimi,
2
İdealizm’e göre uluslararası barışın sağlanabilmesi, bütün halkların hür
iradesiyle kendi yönetimlerini tayin edebilme hakkına sahip olmasıyla
ilişkilidir. Bir milletin başka bir milletin egemenliği altında bulunması
sürdürülebilir barışı imkânsız kılmaktadır. Woodrow Wilson kendi
geleceğini tayin ilkesini dünya barışı için gerekli görmüş, dönemindeki
imparatorluklar bünyesinde yer alan halkların bağımsızlığını savunmuştur.
3

2
Immanuel Kant, Toward Perpetual Peace: A Philosophical Sketch (1795), 1-2,
http://www.earlymoderntexts.com/pdf/kantpeac.pdf.
3 Woodrow Wilson, “The Fourteen Points,” içinde Classics of International Relations, der.
John A. Vasquez, (New Jersey: Prentice-Hall Inc., 1996), 38-40.Teoriler Işığında Güvenlik, Savaş, Barış ve Çatışma Çözümleri
136
Kant; veraset, mübadele, alım-satım veya hibe yoluyla hiçbir devletin
başka bir devletin hâkimiyeti altına girmemesi gerektiğini belirtmiştir.
Üzerinde bulunduğu toprak ve diğer zenginlikler devletin özel mülkiyeti
olabilir, ama devlet alınıp satılabilecek bir mülk değildir. Devlet kendi
geleceğini kendisi tayin eden bir toplulukla devlettir ve başka bir otoriteye
bağlı varlık gösteremez. Kant’ın ebedi barışın tesisi için kurulmasını
öngördüğü dünya federasyonu bağımsız devletlerden oluşmaktadır.
4
İdealizm geleneği küresel barışın tesisi için devletlerarası
anlaşmazlıkların giderilmesinde uluslararası hukuk ilkelerinin esas
alınması gerektiğini ileri sürer. Devletlerin barış içinde bir arada varlık
gösterebilmesi için bazı norm ve kurallara ihtiyaç vardır. Bu norm ve
kurallar Hugo Grotius’un doğal hukuk tanımında yer alan nefsi müdafaa ve
özel mülkiyet haklarının uluslararası düzeye uyarlanabileceği düşüncesi ile
ele alınmaya başlamıştır. Grotius’a göre devletler kendi barışı ve çıkarları
gereği uluslararası hukuka bağlı kalmalıdır.
5

bitirme ödevleri,
Uluslararası İlişkiler,
Siyaset Bilimi,
Uluslararası Hukuk,
Uluslarası İlişkiler Bitirme Tezi,
tez ödevleri,
sosyoloji,
sosyoloji bitirme tezi,
kamu yönetimi,
siyaset bilimi,
Immanuel Kant, sürdürülebilir
küresel barışı mümkün kılacak federal birliğin muhafaza edilmesinde
uluslararası hukukun üstünlüğe işaret etmiştir.
6
Dolayısıyla İdealizm’e göre
kalıcı barış, devletlerin aralarındaki sorunları uluslararası hukuk ilkeleriyle
çözebildiği bir düzende sağlanabilir. Dünya barışı devletlerarası
problemleri çözüme kavuşturacak bir yargı sisteminin geliştirilmesiyle
korunabilir.

bitirme ödevleri,
Uluslararası İlişkiler,
Siyaset Bilimi,
Uluslararası Hukuk,
Uluslarası İlişkiler Bitirme Tezi,
tez ödevleri,
sosyoloji,
sosyoloji bitirme tezi,
kamu yönetimi,
siyaset bilimi,
İdealizm, küresel barışın yerleşmesinde ülkeler arasındaki iktisadi
ilişkilerin önemine değinir. Adam Smith, birey-toplum ilişkisi kapsamında
geliştirdiği “menfaatlerin uyumu” ilkesinden hareketle ekonomik alanda
devletlerin tekil çıkarlarının uluslararası toplumun faydasına hizmet ettiğini
öne sürmüştür.

bitirme ödevleri,
Uluslararası İlişkiler,
Siyaset Bilimi,
Uluslararası Hukuk,
Uluslarası İlişkiler Bitirme Tezi,
tez ödevleri,
sosyoloji,
sosyoloji bitirme tezi,
kamu yönetimi,
siyaset bilimi,

Categories:

Yanıt yok

Bir yanıt yazın

Tez Ödev Talep Formu

Son Faaliyetler
Aralık 2024
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031